TATAR: “ENFLASYON VE DÖVİZDEKİ ARTIŞLA İLGİLİ ÖNLEMLER ALINMASI ŞART”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, enflasyon ve dövizdeki artışın özellikle dar ve orta gelirli vatandaşları, üniversitelerle çeşitli sektörleri olumsuz yönde etkileyecek düzeye geldiğini, bu nedenle bazı önlemler alınmasının şart olduğunu vurguladı.

Tatar yaptığı yazılı açıklamada; vergi düzenlemeleri, asgari ücret ve maaşlarda yapılacak ayarlamalarla çalışanların alım gücünün geri gitmesinin engellenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ersin Tatar, özel sektör ve üniversiteler için de alınabilecek bir dizi önlem olduğunu, bunların ilgililerle oturulup konuşulduktan sonra yaşama geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

UBP Lefkoşa Milletvekili Tatar, Türkiye Başbakan Yardımcısı’nın Kıbrıs Türkü’nün kişi başına düşen milli gelirini 20-25 bin dolara çıkarma hedefinde olduklarını açıkladığına dikkati çekerek, Anavatan Türkiye’den sağlanacak destek ve içerde alınacak önlemlerle önce vatandaşın var olan noktadan geri gitmesinin önüne geçilmesinin sağlanmasının gerektiğini belirtti.

Ersin Tatar devamla açıklamasında şunları kaydetti:

“Dövize bağımlı KKTC gerek dövizdeki ciddi yükseliş gerekse yüksek enflasyon etkisiyle ekonomik açıdan sıkıntılı bir dönem geçirmektedir.

Maaşını Türk Lirası olarak alan özel ve kamu çalışanı vatandaşımızın alım gücünde dövizdeki önemli yükselişle birlikte ödemek zorunda olduğu döviz karşılığı taksitler, mal ve hizmetlerin fiyatlarına gelen artışlar nedeniyle olumsuzluk yaşanmaktadır.

Halkımız tedirgin, huzursuzdur. Bu noktada devletin tüm birimlerinin görevi bu sıkıntının üstesinden gelmenin yolunu bulmaktır.

Yapılması gereken ilgili kesimlerle diyalog kurulması ve özel bir hükümet çalışması ile sorunun üzerine gidilmesidir.

Anavatan Türkiye ile işbirliği yapılası ve gereken kararların alınması halinde sektörlerimiz zarar görmeden, halkımızın alım gücünde azalma olmadan bu sıkıntılı süreç geride bırakılabilir. Bu aşamada şunu dile getirmek istiyorum:

Şu anda vatandaşlarımız enflasyondaki artış ve uygulanan sistem nedeniyle yüksek vergi dilimlerine yakalanmaktadır.

Hükümetimiz bir an önce vergi dilimlerinin ayarlanmasının yanısıra en üst dilimdeki oran ilk aşamada % 37’den %35, bilahare kademeli olarak %30 seviyesine çekebilir.

Sayın Maliye Bakanı’nın ifade ettiği mahalli gelirlerdeki artış düşünüldüğü zaman bu vergi ayarlamalarını yapmak mümkündür.

Bu yapılırsa ekonominin kayıt altına alma çalışmaları da bundan yarar sağlar ve orta vadede mahalli gelirlerdeki artış daha da yukarı çıkar. Buna ek olarak sosyal güvenlik yatırılmaları da bundan olumlu yönde etkilenir.

Dövizdeki yükselişle beraber enflasyonda da çift rakamlı sayılarda artış olmaya devam ederse iş dünyasına da enflasyon muhasebesine geçme fırsatı yaratılmalıdır.

Şirketler böylelikle sermaye ve öz varlıklarını stoklar dahil vergi muafiyeti alarak yeniden değerlendirebileceklerdir.”