Tapulu arazilerde ağaçlar kesiliyor, tutuklanan olmuyor...

Kuzey Kıbrıs’ın iki ‘altın ürünü’ olan zeytin ve harnup ağaçlarının sorumsuz kişiler tarafından kersilerek şöminelere odun olarak satılması vatandaşların sert tepkisine yol açıyor. 

Halk Meclisi’nin Mehmetçik belediyesine bağlı Çayırova köyünde gerçekleşen 58’inci toplantısında söz alan vatandaşlar, milli serveti yok edenlere karşı önlem alınmamasını sert sözlerle eleştirdi. 

“Tapulu arazimize giriyor ve ağaçları kesiyorlar ama, polise şikayet ettiğimizde sonuç alamıyoruz” diyen vatandaşlar, konuyla ilgili etkin tedbirlerin alınmaması halinde bir süre sonra zeytin ve harnup ağacı kalmayacağını belirtti. 

Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve Diyalog TV’den canlı yayınlanan programa, TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, UBP Milletvekili  Ersin Tatar, DP Genel Başkan Yardımcısı Kenan Akın, Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğlulları, Çayırova Muhtarı Salih Dalınç, çevre köy muhtarları ve bölge sakinleri katıldı. 

Salih Dalınç / Çayırova Muhtarı: 

“2006 yılından beri muhtarım. Köyümüzün çok sorunları var. Çift şerit yol yapılalı 5 yıl oldu. Öyle bir yer oldu ki, tehlike saçıyor, halk ve köylü mağdur olmadan yapılabilirdi. Lefkara işini bize kavuşturdular, Lefkara evi de açıldı ancak çocuk parkı kaldırıldı. Köyümüzde 450-500 nüfus var. Hayvancılık ve çiftçilikle uğraşanların yanında, memur ve bol emekli var. Gençlerin gece gideceği bir yer yok. Yollarda oturuyorlar, halleri perişan. Kahveler saat 6’da kapanıyor. Gençliğin vakit geçireceği bir aktivite merkezi olsa iyi olur. Bir dönem arsa dağıtıldı ama bir daha da verilmedi.  

Niyazi Aygan / Sazlıköy Muhtarı: 

Mehmetçik’e uzanan bir yol var ancak asfalt değil. Üç buçuk yıl önce parası çıktı ancak yol bitemedi. Yolda bariyer yok, çok tehlikeli. Ulaştırma Bakanlığı dedi biz alalım yolu Karayolları Dairesi ama ses çıkmadı. Seçim yasakları gelecek şimdi herhalde yol yapılmayacaktır. Siyasiler köyümüze gelsin, kahve ısmarlayalım kendilerine.  

Yılmaz Yiğittürk: 

Zeybekköy’de bir yol var, dönemin bakanı zamanında parası çıkmıştı sonra bakan değişti yine olmadı. İçme sularının borularını gelip görsünler. Köyün içindeki boruların değişimi için 800 metre gerekiyor. Boruların üzerinde pas var. Borular koyulduğundan beri değişmedi. Hep değişeceği sözü veriliyor ancak bir hareket yok. Bütün borular çamur dolu, tıkandığında su gelmiyor. 33 dönüm 3 evlek bir zeytinliğim var 9 tane harnup ağacı kökten kesildi odun için. Zeytinleri kestiler, şikayet ettik polise, kim olduğunu öğrenmek istiyoruz. Tuzluca’da en az 500 dönüm ekin yendi. Ne yapalım tüfekleri alıp bekleyelim mi? Yedikonuk bölgesinde ata malı tarlamız var içinde ağaç kalmadı. Kime şikayet edelim? 300 dönüm tarla ekiyordum 140’a düştü. Üç defa tohum değiştik. İki tanesi bitmedi. İncirlerimiz meşhur ama paramızı alamıyoruz. Bir yılda 75 TL aldım. İncir sezonu bitti daha paramızı alamıyoruz. Devlet bunu denetleyemez mi? Kuyularda su bittği için her gün 6 yol su getiriyorum. 

Yaşar Demir / Kumyalı Muhtarı: 

Devlet arsa verdi. Parası olan 3-5 ev yaptı, olmayan yapamadı. Gençlerin hali ne olacak? Üstelik arsaların nerede olduğunu bilmiyorlar. Yol, su, elektrik yok. Para istediler ödenmediği takdirde geri alınacağı söylendi. İlgili bakanlığa gittik, durumu bildirdik 1 milyon 140 bin TL para ayrıldığı ve gelip altyapıların yapılacağı söylendi. Bugün oldu daha ne gelen var ne giden. Köyümüzde turizm alanı olan yerlerde, fareler, yılanlar, pireler cirit atıyor. Çevre düzenlemesi hiç yok, 10 kamyon çöp çıkıyor. Çardak çökmek üzere! Oteldeki şilteler yeni gelmişti, çift kişilik yatakları attılar dışarıya eski ranza koydular. Anayolda insanlar öldü, kamera koymalarını talep ettik, bostan korkuluğu gibi bir tabela koydular. Siyasetçiler alem atıp konuşuyor sadece. Hükümet hiç bir şey yapmıyor, köylere bakmıyor halkı dinlemiyor.  Kumyalı da en büyük balıkçı barıkanklarında birisi. AB’den verilen para ile liman yapıldı. Liman girişi eskiden 4 metre idi şu an 1,5 metre. Suların yüksek olduğu dönem tekneler kayalara vuruyor. Kimse ilgilenmedi koca liman berbat oldu. Balıkçılık öldü, balon balığı üredi anaç balıklar bölgeden gitti. Işıkla derin suda balıkları avladılar gırgırcılık yaptılar. Mazot parasını karşılamıyor tutuğu balık. Teşvikleri kestiler, liman girişinde bir fener yok. 

Çetin Sunalp:   

İskele ilçesinin 5 milletvekili var, 1 tanesi burada. Aday olacak olanları da burada görmek ne iş acaba? Çayırova’da Osmanlı Mezarlığı var, yıktılar mezarlığı makinist dükkanı yaptılar. Ülkede böyle saçma şeyler olurken, yol, su, elektrik kim yapacak? 

Nuri Arışan:  

Beklerdim ki Çayırovalı arkadaşlar gelsin buraya derdini anlatsın. Ağlamayan çocuğa meme vermezler. Evde oturarak hiçbir hak elde edilmez.  

Selim Çetin / Bafra Muhtarı:  

Turizm bölgesi hızla gelişmesine rağmen Kapraz bölgesi köyleri mağdur. Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Bütün partiler iktidara geldi geçti ancak bu bölgeye yapılan çok bir şey yok. Halk, muhtarlar dertli, herkesin sıkıntısı var. Bir emirname çıktı, halkın boğazını sıkıyor. Alçak orman sıkıntısı var onlarca vatandaşın arsası alındı mağduriyet verilmedi. Mandıra yerini bir türlü çözemedik. Boş bir yer bulduk yıllardır müracaat yaptık ama ses çıkmadı. Elektrik su yok. Derdimizi kime anlatalım? Seçilenler seçenleri unutmasınlar. 

Hasan Bilgehan:  

Problemin büyüğü ülkenin kendisinde. Ülkede vizyon yoksa yaşam kabusa dönüşebiliyor. Arkadaşlarımızın mağduriyetleri siyasal çıkar rant haline getiriliyor. Adamızda kumar ve batırılmayı hedef alınmış eko turizm var. Yerel yönetimlerle beraber projeler çıkartılıp ellerini taşın altına koyarlarsa bu bölgede bir şeyler çıkartılabilir. Yoksa ağlaya ağlaya devam edeceğiz hayatımıza. 

Hüseyin Olgunay:  

Mecliste irade yok. Siyasi patiler iktidarda iken Hal Yasası geçti ancak bu yasa meclisten dışarı çıkmadı. Bazı büyük tüccarların, şirketlerin kuyruğuna basılmasın diye. Kasap da kuzuyu ucuza alıp tüketiciye pahalıya satıyor. İrade yok hükümette bunların önüne geçsin. Büyük balık küçük balığı yiyor bizim ülkede. Oy kaybetme korkusu ile kimse bir şey yapmıyor. Güçlü bir aday var mı çıksın desin ben bu sistemi değiştireceğim? Yoktur. Herkes her şeyden şikayetçi, gördüğümüz yüzler yine aynı. 

Aliye Gündeğer:  

1974’ten beri bu köyde kalıyorum, iki oğlum da buraya ev yaptı. Kırsal kesim arsaları veriliyor ancak kimse ne yerini biliyor ne de inşaat yapıyor. Geriden gelen gençlere arsa veremiyorlar. Bir bekar oğlum daha var, mümkünse yer almak istiyor acaba nereden yer alacak? Birkaç kişi bu verilen arsalara ev yaptı gerisi duruyor. Bunun bir önlemi olmalı yıllarca boş değerlendirilmeden duruyor. Sorunları kimse tartışmıyor.  

Cemaliye Soğancı / TDP İskele İlçe Başkanı: 

Kırsal kesim her zaman ezilen bölge. Sağlık, eğitim en son ulaşan bölgedir. Ulaşım sıkıntı, aracın yoksa sabah akşam 5’te evine döneceksin. Köklü bir sisteme ihtiyaç var. Kadınlar çalışamıyor bu bölgelerde. 

Cemil Sarıçizmeli / Mehmetçik Belediyesi Başkanı:  

Bu ülke sanki bizim değilmiş gibi bir ruh hali içerisindeyiz. Bu ülke bizim ve bu ülkeyi yönetebiliriz. Ülkemizi sevmekten başka bir çaremiz yok. Nerede bu devlet beceremeyiz yönetemeyiz anlayışına ses versin? Bu ülkeyi idare edemeyeceğimize inanıyoruz, marazi bir toplum oluşturuldu. Kendimize özgüvenimiz olsun daha güzel bir ülke yaratabileceğimize inanalım. Hepimiz suçluyuz sadece oturan memur değil, çevreyi kirleten vatandaşta da suç var. Dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz, bizim yaşadığımız yaşam kalitesini süren çok az süren ülke vardır. Bu ülkeye kolay sahip olunmadı, burayı sahiplenmek zorundayız. Üretmeyi bıraktık, birbirimizi suçluyoruz. Değişim için önce kendimizden başlayalım. 

Yaşar Kara Kılıç:  

Güneye geçerken emniyet kemerini takan Kuzeye geçerken çıkaran niye çıkarıyor? Bu sistemi kim getirdi buraya? İçerisinde bulunduğumuz duruma gelmemizde idarecilerin suçu var. Kasap ucuza hayvan alıyor, tüketici 60 liraya et yiyor. Bunu kim denetleyecek? 

Nehir Özsoylu:  

Hep siyasi ve politikacılara suç bulmamak lazım. Ben evimin önünü temizliyorum. Herkes temizlese yerini ve tarafını çöp atılmasa temiz olur. Üretken bir toplum olmamız gerekiyor. Biz zorlayacağız siyasileri yapmaları için. Vatandaş da kendine düşen görevi yapması lazım. 

Mustafa Naimoğulları / Hayvancılar Birliği Başkanı:  

Yıllardır taş üstüne taş konmamış kırsal kesim arsaları var. Köylüye verilmeyen koçanlar vardır. Alt yapıları yapılmalı. İnsanlara uzun vadeli faizsiz kredi imkanı tanınsın. 1 yumurta için tavuğa bir torba yem 55-60 TL. Su, elektrik, akaryakıt maliyetleri düşürülmeli. Pahalılıktan dolayı üretim bitmiştir.  Temel gıda maddelerini herkes tüketebilsin. Ürünler tarlalarda kalır. Çevre konusunda duyarsısız. 

Derviş Ekşici:  

Eğer ülkeyi yönetenler şablonu çizer politikalar üretirse köylü de o politikaların nerede olduğunu bilirse bu ülke daha güzel yönetilir ve köylü sorunlar yaşamaz. Anavatan proje yapın para hazırdır diyor ama proje çıkmıyor. Bütün partiler yönetti bu ülkeyi, yarım asırdır değiştirmediler sistemi şimdi değişecekmiş. Bu ülke 50 tane milletvekili oturacak yüzlerce politika yazacak ve mecliste oy birliği ile geçirecek, devlet politikası haline getirecek. Eğitim, sağlık konusunda müsteşarlar değişmeyecek. Uğraşarak düzelir ancak bu ülke. 

Kenan Akın / DP Başkan Yardımcısı:  

Otoriteyi oturtamayan siyasiler proje basiretsizliğini gösteriyor. Zamanında güvenlik güçleri için hellim ihtiyacı KKTC’den sağlanıyordu. Ağaçlarımızın daha fazla verim verebilmesi için neler yaptık?  Dost ahbap ilişkisinden dolayı memleketimiz düzensiz, yönetimsiz bir hale geldi. Kendi üzerimize düşen çevre sorumluluklarını yerine getirmemiz gerekiyor. 

Ersin Tatar / UBP milletvekili:  

Dünyanın en güzel bölgelerinden biriyiz. Karpaz bölgesi festivaller ile canlanıyor. Bafra bölgesinde otel atılımları var. Çevre sahil yolları, duble yol yatırımları ile böğle çok daha ileri bir noktaya gelecektir. İleriye dönük doğru planlar yapılırsa,  çeşitli projeler geliştirilirse refah düzeyi artırılırsa güzel bir konuma gelebiliriz. 

Biray Hamzaoğulları / CTP milletvekili:  

Hayvancı yem fiyatları ile nasıl başa çıksın? Bu sistem değişmeli, CTP bu sistemi değiştirecek. Kırsal arsalar dağıtıldı, yüzlercesinde ev yapılmadı, kimisi de sattı. Kaplıca bölgesi 20 bin 30 bin sterline satılıyor. Yasalar geçmiyor meclisten. Kamu reformunun bir an önce gerçekleşmesi gerekiyor. Hal Yasası 4-5 yıldır hiçbir yerde göremedik. Zenginlere tarla veriyoruz hastane yapılıyor, köylü nasıl yapsın hastane? Denize dökülen su halka ucuza verilsin de görelim. 

Hüseyin Angolemli / TDP milletvekili:  

Yollar zifiri karanlık. Taşlar yolların içerisine girdi, Karpaz bölgesi trafik canavarı ile baş başa bırakıldı. İngiliz döneminde üreticinin ayakta kalabilmesi için kooperatifler kuruldu. Hal Yasası geçmedi yararlanılamıyor. Arsalar veriliyor alt yapısı yok, parseller yok koçan diye kağıt parçası veriliyor. Seçim yatırımı için hatalar yapılıyor yazık. Muhtarların sorunu var ama randevu verilmiyor ilgili bakanlıktan. 

Zorlu Töre / UBP milletvekili:  

Bölgede güzel yatırımlar vardır. Yollarda aksaklıklar vardır ancak yapılan yollarda var. Yerli üretimi nasıl daha fazla ucuza mal ederiz bunların hesabını yapmak lazım. Yem bitkileri yetiştiriciliğine yönelmek, hayvan hastalıkları ile mücadeleyi artırmak gerekiyor. Yanlış uygulamalar da var, devlet ciddiyetini korumalıyız. 

 Diyalog gazetesi - Sonuç Cevizci