TOPLAM MEVDUATIN YÜZDE 73’Ü, TOPLAM KREDİLERİN İSE YÜZDE 69’U ÜLKE BANKALARINDA

KKTC’deki toplam mevduatın yüzde 73’ünün, toplam kredilerin ise yüzde 69’unun ülke bankalarında olduğu belirtildi.

Merkez Bankası’nın 2014 yılının dördüncü çeyrek bülteni, Banka’nın web sitesi (http://www.mb.gov.ct.tr) üzerinden yayımlandı.

Bültende yılın son çeyreğinde dünya ekonomisinin genel görünümüne ve KKTC ekonomisi ile ilgili en güncel verilere yer verilirken, ağırlıklı olarak KKTC bankacılık sektörünün son durumu çeşitli istatistiki verilerle ve göstergelerle kamuoyunun bilgisine sunuldu.

Merkez Bankası’ndan verilen  bilgiye göre, Merkez Bankası Başkanı Bilal San, bültenin önsözünde, iç talebi canlandırmak amacıyla sürdürülen genişletici para politikalarının, 2015 yılında da küresel ölçekte artarak devam ettiğini belirterek, döviz kurlarındaki yüksek volatiliteye dikkat çekti.

Özellikle Euro Bölgesi’nde, enflasyon hedefinin tutturulması için tahvil alımını da içeren para politikasıyla Euro’nun değerinin düşürülmesinin amaçlanmasının döviz kurlarında ve finansal piyasalarda volatiliteyi artırdığını vurgulayan San, ödemeler dengesi üzerinden tüm ülkeleri etkileme potansiyeli bulunan döviz kurlarına müdahale stratejisinin mikro teoride tanımlanan “toplamı sıfır olan oyun”lardan olduğunu, dolayısıyla, dış ticarete konu mal ve hizmetlerin ücretleri üzerinden sağlanan mukayeseli üstünlüklerin bir başkasının kaybını oluşturduğunu ve finansal kriz koşullarının ülkeler arasında aktarımını kolaylaştırdığını ifade etti.

Başkan San bültenin önsözünde aşağıdaki ifadelere de yer verdi:

“Petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü hareketler de finans piyasalarındaki dalgalanmalara katkıda bulunmaktadır. Ocak ayı sonundan itibaren bir miktar artsa da, 2014 yılı Haziran ve 2015 yılı Ocak ayları arasında yüzde 58 değer kaybeden petrol fiyatları, dış ticaret hadlerinde bozulmaya sebep olması dolayısıyla özellikle petrol ihracatçısı olan gelişmekte olan ülkelerin risklerini artırmaktadır. Söz konusu ülkeler aracılığıyla tüm gelişmekte olan ülkeler üzerindeki risk algısını artıran bu faktör, petrol fiyatlarındaki ani ters yönlü hareket potansiyeliyle birlikte volatiliteyi artırıcı etki yapmaktadır.

Devlet Planlama Örgütü verilerine göre, 2014 yılsonu itibarıyla KKTC’de talep enflasyonuna sebep olacak pozitif çıktı açığı bulunmamaktadır. Dolayısıyla emtia maliyetleri düşük olduğu ve döviz kuru kaynaklı şoklar uzun vadeli etki bırakmadığı sürece fiyat istikrarının bozulması beklenti dahilinde değildir. Nitekim, Kasım 2014’den itibaren düşüşe geçen ve Ocak ayında yüzde 3,39’a kadar gerileyen tüketici fiyatları enflasyonu, bu durumu teyit eder nitelikte olmakla birlikte, yukarıda vurgulanan küresel riskler ülkemiz için de canlılığını korumaktadır. Bu süreçte tasarrufların yatırımlara yönlendirilmesi yoluyla yurt içi talebe dayalı, sürdürülebilir büyüme sağlanması için çalışmalar yapılması yerinde olacaktır. Ülkemiz bu anlamda büyüme potansiyelini harekete geçirecek yasal ve yapısal reformlara ihtiyaç duymaktadır. Bu çerçevede en gerçekçi adım, şüphesiz ki tasarrufların yatırıma dönüşmesinde kilit önem taşıyan bankacılık ve finans sektörümüzü günün şartlarına uygun yasal çerçeveye oturtacak düzenlemelerin tamamlanması olacaktır. Çeşitli vesilelerle müteaddit defalar belirttiğimiz gibi, söz konusu yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması büyük önem arz etmektedir.”

MERKEZ BANKASI MEVDUAT FAİZ ORANLARINI DÜŞÜRDÜ

KKTC Merkez Bankası’nın yılın son çeyreğindeki faaliyetleri hakkında da bilgi veren San, KKTCMB nezdindeki faize tabi Türk Lirası ve Euro mevduat hesaplarına uygulanan faiz oranlarının 1 Mart’tan geçerli olmak üzere sırasıyla yüzde 6,5 ve binde 2,5’e indirildiğini belirtti.

San ayrıca, 20 Kasım 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 58/2014 sayılı “Banka Kartları ve Kredi Kartları Yasası” ile bankaların kredi kartlarına uygulayabilecekleri azami faiz oranının hesaplanması görev ve yetkisinin KKTCMB’ye tevdi edildiğini ve bu çerçevede bankalarca kredi kartlarına uygulanabilecek azami faiz oranlarının da yılbaşından itibaren KKTCMB tarafından basın duyurusu yoluyla ilan edilmeye başlandığını, kredi kartlarının bir ödeme aracı olduğunu ve kredi gibi ya da kredi yerine kullanılmaması gerektiğini anlattı.

Çalışmaları uzun süredir devam eden ve bu yılın ilk yarısında hizmete girmesi planlanan elektronik ödeme sisteminin altyapı çalışmalarında da son aşamaya gelindiğine de dikkat çeken San, önümüzdeki dönemde küresel gelişmelerin ve ülkemizdeki bazı yeni mevzuat uygulamalarının, 2015 yılına yönelik riskleri de beraberinde getirebileceğine dikkat çekti.

San, bu gelişmelerin 2015 yılını  ‘buzlu ve sisli’ bir ortama sürükleme ihtimali olması cihetiyle kredilerin, 2014 yılında olduğu gibi seyyaliyetini yitirme ve sorunlu hale gelme/dönüşme potansiyeli bulunduğunu, bu nedenle bankacılık sektörümüzün gerek kredi karşılık politikaları uygulamalarında dikkatli davranmaları ve de söz konusu risklere karşı öz kaynaklarını güçlendirmeye devam ettirmelerinin yararlı olacağını vurguladı.

TOPLAM MEVDUATIN YÜZDE 73’Ü, TOPLAM KREDİLERİN İSE YÜZDE 69’U YEREL BANKALARDA

Bültende yayımlanan verilere göre; yılın son çeyreği itibarıyla toplam 22 bankanın 220 şube ve 2 bin 845 personel ile hizmet verdiği KKTC bankacılık sektörünün bilanço büyüklüğü, bir önceki çeyreğe göre yüzde 3 ve geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 11,09 oranında büyüyerek 14.836,1 milyon TL’ye yükseldi.

Mevduat toplamı bir yılda yüzde 10,19 artışla 11.773,8 milyon TL, brüt krediler yüzde 13,71 artışla 9.557,8 milyon TL oldu.

2014 yılsonu itibarıyla toplam mevduatın yaklaşık yüzde 73’ü yerel bankalar, yüzde 27’si şube bankaları nezdindeki hesaplarda bulunurken, toplam kredilerin yüzde 69’u yerel bankalar, yüzde 31’i ise şube bankaları tarafından kullandırıldı.

Öte yandan tahsili gecikmiş alacakların (TGA) toplam tutarındaki artış, yılın son çeyreğinde de devam etmiş ve 617,5 milyon TL’ye ulaştı.

TGA’nın yıllık bazda yüzde 15,29’a erişen artış hızı, brüt kredilerin artış hızını da geçmiş bulunmakta.