Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora, Kıbrıs Türk halkını 50 yıldan beri görüşme masasına tutsak eden, helen egemenliğinin tüm unsur ve yollarını yasal olarak mümkün kılacak bugünkü görüşme masasına yeniden dönmenin asla kabul edilemez ve kabul edilmemesi gerektiğini savundu.

Bora yaptığı açıklamada, masaya Kıbrıslı Rumların Annan Planı çerçevesinde federal bir çözüme yüzde 75 gibi kesin ve tartışmasız bir irade ile ‘hayır’ dediğini; dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda Rumların planı sadece reddetmekle kalmadığı gibi yıllardan beri devam eden Kıbrıs sorununun çözümünü de reddettiğini, Kıbrıs Türk halkına uygulanmakta olan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini ifade ettiğini hatırlatarak,  ABD, İngiliz ve AB yetkililerinin verdiği söz ve vaatlerin boş çıktığını; buna karşılık bir şey talep edilmeden önkoşulsuz  şekilde müzakerelere devam edilmesi Rum – Yunan kanadını “Enosis” i bir meclis kararına dönüştürme noktasına getirdiğini belirtti.

Bora, yeniden masaya dönüldüğü takdirde Kıbrıs Türk halkının akıbetinin 1963’de Akritas, 1974’de iphestos imha planlarındaki gibi soykırım ve Atlılar, Sandallar, Muratağa ile  Taşkent’deki gibi katliam olacağını iddia etti.

Bu gerçekler ışığında Garantörlük ile Türk Askeri’nin Ada’daki varlığının tartışılmasına asla fırsat verilmemesi gerektiğini de ifade eden Bora, Kıbrıslı Türklerin suçlu ve haksız durumda olan Kıbrıslı Rumlar  karşısında haklılığın verdiği güçle dik durması gerektiğini belirtti.

Bora, “Rumların ‘Enosis’ emelleri ve bizleri eşit halk olarak görmeyip azınlık olarak gördüklerini açıkça ortaya koymalarından sonra masaya ancak, tüm ambargo ve izolasyonlara son verilmeden, iki devletli, iki kesimli, çözüm esasları egemen siyasal eşitlik temeli kabul edilmeden müzakerelere devam edilmemelidir” dedi.