Kıbrıs Manşet Özel Haber
Deneyimli gazetecilerden , Duayen Köşe Yazarı , Emekli Bürokrat Ahmet TOLGAY'dan gündeme dair çarpıcı tespitler. Dr.Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesinde yaşanan duyarsız davranışlara ve oradaki hastaların serzenişlerini sosyal medya facebooktaki kişisel hesabından duyuran Ahmet Tolgay devlet yetkililerini duyarlılığa çağırdı. Tolgay güngele herkesin kendisinin ve ailesinin de muhtaç olacağını belirttiği yazısında Devlet ve Hükümet yetkililerini kurdukları sistemleri dentelemeye de çağırdı. Deneyimli gazetecilerden , Duayen Köşe Yazarı , Emekli Bürokrat Ahmet TOLGAY'ın sosyal medya Facebooktaki kişisel paylaşımı yorumsuz olarak şu şekildedir :
SAĞLIK BAKANLIĞININ DİKKATİNE: Az önce bazı işlerimin takibi için Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde idim... Yaşlı başlı, bu topluma yıllarını özveriyle vermiş saygıdeğer hastalar çevremi sardılar. İlaçlarını yazdırmak için mesai saatinin başladığı andan beridir beklediklerini ama bu işle görevlendirilen hekimin henüz görev yerine teşrif buyurmadığından yakındılar. Konulan yeni kuralın da çok acımasız olduğunu söylediler. Sağlık durumu ve yaşı ne olursa olsun, kronik hastalıkları için almak zorunda kaldıkları llaçları yazdırabilmek için ilgili hastanın mutlaka ilgili doktor huzurunda ispat-ı vücut etmesi gerekirmiş!.. "Genç aile bireylerimiz bu işi bizim için yapsın, biz de köşemizde yaşımız ve hastalığımızla başbaşa kalalım" derlermiş, reddedilirlermiş. Randevu sistemi de çoktan çökmüş... Hastalar randevu aldıklarında ya randevu veren doktoru bulamıyorlarmış, ya da her doktorun randevuları dopdoluymuş. Örneğin 80'ini aşmış eski bir eğitimcimiz, diplomatımız ve yazarımız bana dedi ki "acil durumum için bir doktorumuzdan randevu almak istedim, ajandasının bir ay süreyle dolu olduğunu söylediler. Bir ay sonraki randevuyu ne yapayım ben? Belki de o güne kadar ya felç olurum, ya da ölürüm" Ey bizi yönettiklerini sananlar, karar alıp hastalarımıza ve insanlarımıza dayatmak kolaydır. Alınan kararların ne kadar işleyebildiğini ve işlemeyen kararlar karşısında halkın, iki eli böğründe kalan hastaların neler çektiğini Sağlık Bakanlığı yetkililerinin de, hastane başhekimliğinin de bizzat halkın sıkıntı çektiği alanlara girerek gözlemlemesi gerekir. Ama nerede bu duyarlılık!.. Unutmasınlar ki gün gelecek koydukları bu çürük sistemlerin acısını bizzat kendileri ve aile bireyleri de yaşayacaklardır.. Nitekim bugün ilaç yazdırmak için bekleyenler arasında eski ve kıdemli saygıdeğer emekli bir hekimimizi de gördüm. Ben hastaları dinlerken o da acı bir gülümsemeyle bana baktı ve dedi ki "kantarın topuzu kaçmış, artık ben diyeyim be Tolgay Bey"
