MECLİS TOPLANDI – 4 (SON)

 Başbakan Tufan Erhürman,Sayıştay raporlarında adı geçenlerin hüküm giymiş olmadığını, bunun için farklı adımlar atılması gerektiğini belirtti.

Güncel konuşmalarla devam eden genel kurulda söz alan Başbakan Erhürman, bu konuşmayı, bilinmesi gerektiğini düşündüğü ancak bilinmediğini fark ettiği konular için yaptığını kaydetti.

Erhürman, UBP Milletvekili Aytaç Çaluda’nın geçen günlerde mahkemeye başvurduğu Sayıştay raporlarının zaten otomatik olarak savcılığa gönderildiğini hatırlatarak, yayınladıkları genelgede de raporların zaten Sayıştay’a gittiğini; bazı şahıslara yönelik devletin hukuk davası açması gerektiğini ve bunun için de yazılı başvuru gerektiğini belirtti.
 

Cezai soruşturmalarda Sayıştay raporu sonrasında başvuru yapılmasına gerek olmadığını yineleyerek, Sayıştay raporlarında adı geçenlerin hüküm giymiş olmadığını, bunun için farklı adımlar atılması gerektiğini yineleyen Erhürman, Çaluda’nın yolsuzluklarla ilgili yaptığı konuşma ve belge dediklerinin itham olduğunu vurguladı.

Başbakan Erhürman, Başsavcılığa baskı yapıldığı iddialarının da isim belirtilmediği sürece dedikoduya girdiğini ve kendisinin suçluluğu ispat edilmeden kimsenin adını zikretmeyeceğini söyledi.

ÇELER

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler de, Cypfruvex’de göreve başlayan 3 kişinin yasalara aykırı hareket etmesi nedeniyle haklarında soruşturma açıldığını kaydetti. Devletin iki taraflı maaş ödeyecek bir kurum olmadığını anlatamadıklarını söyleyen Çeler, bu 3 kişiden birinin yanlışlığı kabul ederek, yatırımını yapmaya başladığını, birine ulaşılamadığını, bir diğerinin de suçlamaları kabul etmeyerek dava açtığını anlattı.

Kendilerini zarara uğrattığı gerekçesiyle Cypfruvex’i de dava ettiklerini söyleyen Çeler, mahkemenin çifte maaş alınmasına onay vermesi halinde yapacak bir şeyleri olmadığını ancak bakanlık olarak haksızlığa sebep olanlara karşı gerekenin yapılması için çalışacaklarını kaydetti.

BEROVA

UBP Milletvekili Özdemir Berova da, “Eğitim öğretim yılı sonu ve önümüzdeki dönem”e ilişkin güncel konuşmasında, fen lisesi ve üniversite sınavlarının ardından tüm öğrencilerin yaz tatiline çıkacağını hatırlattı. Berova, Eğitim Bakanlığı açısından bunun tam ters işlediğini ve yaz tatilinin gelecek dönemin planlanması için harcanması gerektiğini söyledi.

Şu ana kadar bakanlığın, altyapı, müfredat, kitaplar ve öğretmen kadrolarının tamamlanmış olması gerektiğini hatırlatan Berova, bakanlığın “eğitimin stratejik planlaması”nı yapacaklarını açıkladığını ancak konuyla ilgili herhangi bir adımdan haberleri olmadığını belirtti.

Berova, eğitimin son günü bir veli olarak eline geçen anketin mantığını ve kime hitap ettiğini bile anlamakta zorlandığını ifade ederek, anketle ilgili eleştirilerde bulundu.

Bayramdan önce ihale komisyonunun sayfasında sadece Cengiz Topel Meslek Lisesi’nin laboratuvarıyla ilgili ihalenin yer aldığını, bunun harici herhangi bir ihale açılmadığını söyleyen Berova, bu da okulların tamir ve tadilat ihtiyaçlarının karşılanması için yeterli süre bulunamayacağını kaydetti.

Berova, “Görünen odur ki bu hükümetin altyapı konusunda herhangi bir atılımı olamayacak” dedi.

Gelecek yılın müfredatının kendileri tarafından hazırlandığını belirten Berova, din derslerinin seçmeli hale getirildiğini açıklayan bakanlığı eleştirerek, bir müfredatın içerisinde bir dersi seçmeli yapabilmek için bir programlama gerektiğini dile getirdi.

Özdemir Berova, kolejlere giriş şeklini değiştireceğini açıklayan bakanlığın bulduğu ‘mucizevi’ yöntemi merak ettiklerini kaydederek, bu mucizevi yöntemin eylülden önce açıklanmasının niye zorunlu olduğunu anlattı.

Berova, oluşacak kadro açığı ve okulların açılmasıyla yaşanacağını öngördüğü problemlere örnekler verdi.

ARIKLI

YDP Milletvekili Erhan Arıklı da söz alarak, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nden mezun olanların, geçen yıl mahkemenin vermiş olduğu ‘hatalı müfredat’ kararı nedeniyle diplomalarının imzalanmayacağıyla ilgili dedikodular dolaştığını hatırlatarak, konuyla ilgili bilgi istedi.

ÖZYİĞİT

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, diplomaların imzalanmaması gibi bir durum olmadığını kaydetti.

Özyiğit, din derslerinin seçmeli olmasının hükümet programında da yer aldığını ve eğitimde her zaman ideolojik değil, pedagojik yaklaştığını vurguladı.

Eğitim sistemiyle ilgili farklı vadelerde gerçekleştirilecek projelerle ilgili çalışmalar yapıldığını kaydeden Özyiğit, eğitim sistemiyle ilgili yapılan planlamalarla ilgili bilgi verdi.

“Değerli meslektaşım” ve “değerli veli” başlıklı 2 anket hazırlandığını ancak bu anketlerde bir karışıklık yaşandığını kabul eden Özyiğit, “Bunun bir hata olduğunu kabul ediyorum ancak anketler eğitim bilimcileri tarafından hazırlandı” dedi.

Özyiğit, altyapı konusunda birtakım hazırlıklar yapıldığını ve ihaleye peyderpey çıkılacağını ifade ederek, bu çalışmaların eylül ayına kadar tamamlanamaması halinde tüm sorumluluğu almaya hazır olduğunu söyledi.

Yeni uygulamaların okullar açılmadan netleşmiş ve kamuoyuna duyurulmuş olacağını belirten Özyiğit, temmuz ayında YÖDAK’la işbirliğinde yapılacak çalıştay hakkında da bilgi verdi.

ÖSYM benzeri bir sistem dizayn etmeyi hedeflediklerini belirten Özyiğit, atacakları adımların yeni çatışmalar yaratmaması için uğraştıklarını söyledi.
Özyiğit, Beyarmudu Ortaokulu’nun öğrenci yetersizliğinden kapalı olduğunu anımsatarak, Beyarmudu Ziraat Koleji’nin 9. sınıftan itibaren öğrenci alacağını müjdeledi.

Özyiğit, velilere çağrı yaparak, kayıt ücreti alınmasının doğru olmadığını hatırlatarak, karşılığı verilmeyen hizmetler için önceden alınacak paraları da doğru bulmadığını da ekledi.

ARIKLI

YDP Milletvekili Erhan Arıklı da Taşınmaz Mal Komisyonu’ylailgili bir konuşma yaptı.

Arıklı, geçen hafta Güney Kıbrıs’taki bir haber kanalının, “Kıbrıslı Türkler uzun zamanda inşaat izni alamazken Nikolas Skurides’in çabucak izin verildi. Bu Maraş’ın açılacağının göstergesidir” şeklinde haber yaptığına işaret etti. Arıklı, “Skurides’in yaşında birinin ömrünün sonunu doğduğu yerde geçirmek istemesi anlaşılabilir” dedi.

Bunun arkasının gelmesi halinde müzakereleri sulandıracağını iddia eden Arıklı, şu ana kadar 11 adet iade kararı olduğunu ve Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu konuda bir karar üretmesi gerektiğini belirtti.

Çözüm bulamayanların yeniden AİHM’e başvurabildiğine işaret eden Arıklı, Taşınmaz Mal Komisyonu’ndan herkesin şikayetçi olduğunu ileri sürdü.  Arıklı, komisyonun 2013’ten beri tazminatları ödemekte zorlandığını savunarak, iç hukukun işe yaramadığının iddia edilebileceğini kaydetti.

Taşınmaz Mal Komisyonu’nun diğer sorunlarına da değinen Arıklı, mülkiyet gibi bir sorunu çözsün diye yetkilendirilen komisyonun bir arabasının dahi olmamansın çok üzücü olduğunu belirtti. 

Arıklı, Meclis’in iade kararlarının çözümden sonra olacağı yönünde bir karar almasının zorunlu olduğunu iddia etti.

Erhan Arıklı,  Güney Kıbrıs’taki Türk mallarıyla ilgili yaşanan sorunlara da değindi.

Arıklı, günün sonunda meclise gelmeyen milletvekillerini halka şikayet etmek zorunda kalacaklarını söyleyerek, Özersay’ın “benim dönemimde milletvekilleri meclis salonunda olup konuşmaları dinleyecekler” yönünde bir demeci olduğunu belirtti.

BAYBARS

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ise, Taşınmaz Mal Komisyonu'nun 13 yılda 8 iade kararı aldığını ancak herhangi bir inşaat ruhsatı verilmediğini söyledi.

Finans modeli yaratılması noktasında şerefiye vergisiyle ilgili çalışmalar yapıldığını ve bunların Türkiye yetkilileriyle görüşüldüğünü belirten Baybars, eşdeğerinin karşılığını alamayan ya da karşılıksız mal alanların değerlendirilmesini de yaptıklarını ve bu soruna köklü bir çözüm getirmeyi amaçladıklarını ifade etti.

TÖRE

Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Zorlu Töre de “Emperyalizmin Kıbrıs’taki Oyunları” konusunda güncel konuşma yaptı.

Töre, Kıbrıs konusunun sadece mülkiyet meselesi değil, Yunanistan’ın adayı Helen adası yapma isteğinden kaynaklanan bir mesele olduğunu belirterek, tazmin/tazminat konusunun devletler arasında çözülmesi gereken bir şey olduğunu vurguladı.

Kıbrıs adasının tarihçesiyle ilgili bilgi veren ve 1974 yılında Yunanistan’ın adayı Helen adası yapma arzusuyla başlattığı olayların Barış Harekatı’yla sonuçlandığına işaret eden Töre, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun yıllar sonra Türkiye’yi suçlu konumuna getirdiğini iddia etti.

Töre, komisyonun tek taraflı çalıştığını, Güney Kıbrıs’taki Türk malları için ise ‘çözümü bekleyiniz’ dendiğini belirterek, Türkiye’nin ve Türklerin uzun yıllardır gereken bedeli zaten ödediğini söyledi.

Genel Kurul’da güncel konuşmaların ardından yazılı sorulara verilen cevaplar okundu. 

Genel Kurul bir sonraki birleşimini 25 Haziran saat 10.00’da gerçekleştirecek.