ÇEVRE BAKANI DİNÇYÜREK AKSA ELEKTRİK SANTRALİ’NDE İNCELEMELERDE BULUNDU

DİNÇYÜREK:”AKSA’NIN BACA DEĞERLERİ BİZİM YASALARIMIZIN VE AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ÖNGÖRDÜĞÜ DEĞERLERİN DE ALTINDA”

“KIB-TEK’TE DE BİZİM AÇIMIZDAN FİLTRE TAKILMASIYLA İLGİLİ SÜREÇ BAŞLAMIŞTIR”

DENİZ FACİASINA NEDEN OLAN FUEL-OİL ATIĞIN YAKILMA TESİSSİYLE YOK EDİLMESİNİ ÖNGÖRÜYORUZ”

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hakan Dinçyürek, filtre sistemleri devreye giren AKSA Elektrik Santrali’ndeki baca gazı değerlerinin KKTC yasaları ile Avrupa Birliği’nin öngördüğü değerlerin de altında seyrettiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na (Kıb-Tek) Teknecik Santrali’nde de filtre takılması sürecinin kendielri açısından başladığını kaydeden Dinçyürek, filtre takılması konusunda Bakanlar Kurulu ve Kıb-Tek yönetimi ile mutabakat bulunduğunu kaydetti.

Bakan Dinçyürek Teknecik Santrali’ne de filtre sistemi takılacağını kaydederek, kapasite artırımı planlayan kurumun ÇED raporu aldıktan sonra üretimi artırabileceğini kaydetti.

Bakan Dinçyürek Kalecik sahilinde yaklaşık 2 yıl önce meydana gelen deniz faciasında toplanan fuel-oil atıkların imhası konusunda iki alternatif üzerinde durduklarını, AKSA’nın maliyetini kendisi karşılayarak temin edeceği atık yakma tesisi ile atıkların yok edilmesi görüşünün daha ağır bastığını söyledi.

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı DP-UG İskele Milletvekili Hüseyin Avkıran Alanlı, Bakanlık yetkilileri, basın mensupları ve bazı çevre örgütü temsilcileriyle birlikte AKSA Elektrik Santrali’nde faaliyete geçen filtre sistemlerini yerinde inceledi.

İncelemelerinin ardından basın toplantısı düzenleyen Bakan Hakan Dinçyürek şu anda AKSA’da 8 jeneratör bulunduğunu ve bunlardan birinin arızalı olduğunu, diğer 7 jeneratörün filtre sistemlerinin devrede olduğunu ifade etti.

Dinçyürek, bacalaradaki azot oksit değerlerinin KKTC Yasaları ile Avrupa Birliği’nin öngördüğü maksimum 450 değerinin altında bazı bacalarda 400’ün bazı bacalarda ise 300’ün de altında seyrettiğini anlattı.

Dinçyürek, “Bu bizim öngördüğümüz hedeflerden bir tanesinin yüzde yüz verimlilikle çalıştığının göstergesidir” dedi.

Dinçyürek azot dioksit değerleri açısından AKSA’nın, yasaların ve Avrupa Birliği’nin kriterlerine tamamen uyduğunu, 2017’de Avrupa Birliği ile KKTC yasalarında limitlerin daha da aşağı çekileceğini AKSA’nın kurduğu filtre sisteminin 2017 yılındaki değerleri de sağladığını kaydetti.

Bakan Dinçyürek her jeneratörden çıkan bacanın birleştirilerek tek bacadan havaya çıkış yapılacağını tek bacanın ortak değerinin de sürekli bilgisayar ortamında kaydedilerek online olarak da Lefkoşa’daki Çevre Koruma Dairesi’nde baca gazı değerlerinin sürekli takip edileceğini söyledi.

Dinçyürek kükürtle ilgili filtreleme sisteminin ayrı bir prosedür olduğunu, bacalarda deniz suyuyla yıkanarak kükürt partiküllerinin yakalanarak bekletme havuzlarında işleme tutulduktan sonra denizin içinde bin 350 metre açığa deşarj edileceğini söyledi.

Dinçyürek 15 günile bir ay içerisinde bu sitemin de yüzde yüz verimlilikle çalışır noktaya gelmesinin beklendiğini kaydetti.

Dinçyürek ülke genelinde elektrik üretiminde yüzde 3,5 kükürt içeren bir yakıt kullanıldığını ancak yüzde 1 kükürt içeren yakıt önerildiğine dikkat çekerek, ancak yakıt kullanmaktan öte önemli olanın yakıtın tüketildikten sonra bacadan doğaya bırakılan gazın niteliği olduğunu belirtti.

“Dinçyürek biz bunu ölçeceğiz, yüzde bir azot içeren yakıtı adada kullanılır hale getireceğiz” dedi.

Dinçyürek, AKSA’da azot değerlerin KKTC yasaları ile Avrupa Birliği’nin kabul ettiği değerlerde olduğunu, kükürt değerlerinin de 15 gün veya bir ay süre içinde faaliyete geçecek sistemle standartlarda olacağını söyledi.

KIB-TEK

Basın açıklamasında Kıb-Tek’e de değinen Dinçyürek, Kıb-Tek’le ilgili çalışmaların yapılması konusunda defalarca Bakanlar Kurulu’nda ve Kıb-Tek Yönetim Kurulu ile yapılan toplantılarda mutabakatları bulunduğunu söyledi.

Dinçyürek, devleti yönetirken belli görev ve yetkileri ile topluma karşı sorumlukları bulunduğunu söyleyerek, insan ve çevre sağlığının korunması adına yasaların verdiği görevlerin yerine getirilmesinin takipçisi olmaya devam edeceğini anlattı.

Dinçyürek, AKSA’nın yaptığı gibi kapasite artırımına gitmeyi planlayan Kıb-Tek’in de yeni bir ÇED raporu uygulaması yapması gerektiğini, söyledi.

Basın mensuplarının sorunlarını da yanıtlayan Bakan Dinçyürek, “AKSA’ya filtre sitemi takılması için yapılan baskının neden Kıb-Tek’e yapılmadığı” konusundaki görüşe ilişkin olarak, bunun bir yorum olduğunu ve katılmadığını ÇED raporu uygulamasının da önemli bir adım olduğunu, ÇED raporunun gereklerini yerine getirmeden yatırım yapamayacağını söyledi.

Dinçyürek, AKSA’daki filtreleme sistemine ilişkin soruya verdiği yanıtta ise, filtre takıldıktan sonra da bacalardan atık madde salındığına ilişkin görüşünün bilgi kirliliği olduğunu söyleyerek, azotun üre ile reaksiyona girerek havaya azot ve su buharı salındığını, bunun da atmosferdeki gaz olduğunu anlattı.

Bakan Dinçyürek, 2013 yılı Temmuz ayında Kalecik’te meydana gelen deniz kirliliğinde denizden toplanan fuel-oil atıkların ambalajlanmış olup muhafaza edilmekte olduğunu, bunların yok edilmesinin iki şekilde gerçekleşebileceğini anlattı.

Dinçyürek ya yer altına beton sızdırmaz depolar inşa ederek 25 yıl saklanacağını yada özel yakma tesislerinde yakılarak yok edilebileceğini belirtti.

AKSA’nın maliyetini kendisi karşılayarak özel yakma tesisinde yok edilmesi konusunda teklifi bulunduğunu söyleyen Dinçyürek, uygun şartlar ve koşulların sağlanarak havayı kirletmeyecek bir sitsem kurulması halinde yakılarak yok edilebileceğini, konuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade etti.