MAĞUSA İNİSİYATİFİ, DAÜ’YE AVM YAPILMASINA KARŞI OLDUĞUNU DUYURDU

DAÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ, PROJEYLE İLGİLİ FAKÜLTELERİNİN BİLGİ VE ONAYI OLMADIĞINI AÇIKLADI

 Mağusa İnisiyatifi aktivisti Hasan İnce, Doğu Akdeniz Üniversitesi içerisinde yapılması planlanan Alışveriş Merkezi’nin (AVM), “bölgeye vereceği zararları da dikkate alarak” yapılmasına karşı olduklarını belirtti.

İnce, DAÜ yönetiminin,  AVM projesini, bir an önce her ne gerekçe olursa olsun, dolaylı bir şekilde onaylayacak pozisyona girmeden, bölge ve kentin geleceği açısından durdurmasını talep etti.

İnce yaptığı yazılı açıklamada, bir süredir DAÜ sınırları içinde yapılması tasarlanan AVM projesi ile ilgili basına yansıyan konunun tüm bölge halkının dikkatini çektiğine işaret ederek, son yıllarda Gazimağusa esnafının gerek Suriçi’nde, gerekse Salamis Yolu üzerinde olsun belli bir sıkıntı içinde olduğunun bilindiğini kaydetti.

Bu sıkıntının aşılmasına yönelik geçen haftalarda Mağusa-Derinya kapısının açılması ve kentin güneyiyle ilişkinin geliştirilmesi için yapılan etkinliklere esnafın ciddi destek verdiğine dikkat çeken İnce, bölgede gerek turizm, gerekse de liman faaliyetlerinin kentin ekonomisi içindeki payının ciddi biçimde düşerken, DAÜ’nün kendi sınırları içine kapanma politikasını geliştirdiğini savundu.

İnce, 20 bine yaklaşan nüfusu ile tüm eğitim, konaklama, yemek ve bilumum sosyal aktivitelerini kampus içine hapseden üniversitenin, kentle olan ilişkisini her geçen gün azaltma yönüne gittiğini savunarak, çok ender de olsa Gazimağusa Suriçi’ni kullanma yönünde yaptığı girişimlerini yeterli görmediklerini söyledi.

İnce, AVM konusundaki eleştirilerini sıraladı.

Kentte özel sektörün inşa sürecinde olan bir AVM inşaatının mevcut olduğuna işaret eden İnce, “Bu noktada Mağusa gibi tarihi önemi büyük, bölünmüş ve geleneksel alış veriş merkezlerinin can çekiştiği bir kentte, hem de bir eğitim kurumu içinde, plansız büyüyen ve tıkanmış bir anayol üzerinde böyle bir AVM’nin kurulmasının kentteki tüm dengeleri alt üst edecektir.  Ticari yaşamdan trafiğe, sosyal hayattan tarihi dokuya kadar her şeye zarar verecektir” dedi.

Öte yandan devletin eğitim yatırımı için okula hibe ettiği bir alan üzerinde böyle bir ticari anlayışla elden çıkarılması, büyük rantlara kapı açarak, arkasında kamuoyunda tartışmalı bir ortam bırakarak bir kısım azınlığa rant getirecek ve dev bir eğitim kurumunu zan altında bırakacağını savunan İnce, bu projenin bir an önce durdurulması gerektiğini söyledi.

Projenin, plansız gelişen ve ciddi ekonomik sıkıntılar yaşayan kente daha da ciddi sorunlar yaşatacağını ileri süren İnce, “AVM’nin yaratacağı sosyal, ekonomik ve ekolojik maliyetlerin boyutu ve bunun hane halkı üzerine oluşturacağı maliyetin şeffaf bir biçimde sunulması gerekmektedir” dedi.

Buna paralel olarak AVM projesinin kentin gelişimi ile ilgili kuşkuların artmasıyla oluşabilecek olan trafik, çevre kirliliği ve benzeri dışsal etkilerin nasıl çözümlenebileceğine dair şüpheleri olduğuna da dikkat çeken İnce, bu bölgelere yönelik hali hazırda var olan problemlerin daha da karmaşıklaşmasına neden olup, çözümlenemez bir hal almasıyla sonuçlanacağına dair kuşkuları olduğunu dile getirdi.

DAÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ’NDEN GÖRÜŞ VE ONAY ALINMADI

Öte yandan DAÜ Mimarlık Fakültesi Dekanlığı, AVM projesiyle ilgili, 18 Aralık 2012 tarihinde DAÜ’nün bir önceki Rektörü tarafından imzalanan sözleşme ve uygulanmaya başlandığı söylenen mimari proje ile ilgili de Mimarlık Fakültesi’nin bilgisinin ve onayının olmadığını duyurdu. 

DAÜ Mimarlık Fakültesi Dekanlığı, “Alışveriş ve Eğlence Merkezi” yapımı ile ilgili olarak Mimarlık Fakültesi’nin isminin geçtiği gerekçesiyle açıklama yaptı.

Açıklamada, çeşitli ortamlarda, daha önce çalıştırılan proje arazisinin bir parçasının çıkarıldığının da söylendiği belirtilerek, bu konuyla ilgili de Mimarlık Fakültesi’nden görüş ve/veya onay alınmadığı vurgulandı.

Açıklamada, söz konusu merkezle ilgili Üniversiteye teklif sunan firmaların hazırladıkları avan projelerin,  fakülteleri tarafından değerlendirilmesinin “11.03.2011 tarihli yazı” ile DAÜ Rektörlüğü tarafından talep edildiği kaydedildi.

Fakülte Yönetim Kurulu’nun 23 Mart 2011 tarihinde almış olduğu karar uyarınca Mimarlık Bölümü öğretim üyeleri, Yrd. Doç. Dr. Ercan Hoşkara ve Yrd. Doç. Dr. Beril Özmen Mayer’in, söz konusu değerlendirmeyi Fakülte adına yapmak üzere görevlendirildiklerine işaret edilen açıklamada, adı geçen öğretim üyelerinin sunulan her iki projeyi de inceleyerek oluşturdukları, görüş ve önerilerini içeren raporu, 5 Nisan 2011 tarihinde Dekanlığa ilettikleri belirtildi. 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Rapora göre; sunulan birinci proje, gerek işlevsel gerekse biçimsel olarak arzu edilen noktadan uzak bulunmuştur. Sunulan ikinci proje ise, işlevsel ve biçimsel sorunlar içermesine karşın, birinci öneriye oranla daha başarılı bulunmuştur. Dekanlığımıza sunulan raporda ayrıca, ‘Bu tür projelerde genel kabulün, yarışma açılması yoluyla mimari projenin elde edilmesi olduğu’ belirtilmiştir. Aynı raporda, başarılı bir tasarımın (kente) etkilerinin, ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan son derece önemli olduğu vurgulanmış, dolayısıyla tasarım açısından arzu edilen noktaya ulaşılmadan sürecin ilerletilmemesi gerektiği belirtilmiştir.

Bu bağlamda, raporda  sunulan görüş ve öneriler dikkate alınarak, sunulan ikinci projenin  raporda belirtilen noktaları da gerçekleştirecek şekilde tekrar geliştirilmesi ve Fakültemiz danışmanlığında sürdürülmesinin mümkün olabileceği görüşü Rektörlüğe iletilmiştir.”

Daha sonra, Rektörlüğün önerisiyle, ilgili firma adına projeyi hazırlayacak olan ekip ile birkaç defa görüşüldüğü belirtilen açıklamada, ekibe projenin geliştirilmesiyle ilgili öneriler sunulduğu kaydedildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Sözleşme aşaması öncesinde, ‘Çok amaçlı/karma kullanımlı kamusal bir bina olarak ele alınmasının uygun olacağını’ taraflara ifade ettikleri ilgili projeye, Mimarlık Fakültesi’nin Üniversite adına ne şekilde ve hangi koşullarda danışmanlık yapacağı konusunun Sözleşmeye eklenmesi amacıyla Rektörlük ile görüşüldüğü noktada; projenin yapılacağı arazi ile ilgili bazı sorunlar olduğu, bu sorunların Bakanlar Kurulu kararı ile aşılması gerektiği, bundan dolayı projenin tasarım sürecinin ilerletilmesine ara verileceği bilgisi bize verilmiştir. 2011 yılı Ekim ayı sonlarında gelinen bu aşamanın ardından Mimarlık Fakültesi’nin bu konuyla ilgili ilişkisi kalmamıştır.

Bu tarihten sonraki herhangi bir aşamada Fakültemiz, projeyle ilgili herhangi bir bilgiye sahip değildir. Bu bağlamda konunun geldiği en son durumu da basından öğrenmiş bulunmaktayız.”