“FEDERAL ÇÖZÜM, ADADAKİ SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAYAN DURUMUN DEĞİŞTİRİLMESİ KONUSUNDA GERÇEKÇİ TEK PLAN”

“İLHAK VE BENZERİ ÖNERİLERİN ALTERNATİF PLAN OLARAK GÜNDEME GETİRİLMESİ TARİHSEL HATA”

“BAŞTA AB OLMAK ÜZERE İLGİLİ ULUSLARARASI KURULUŞLAR VE DEVLETLER NEZDİNDE GİRİŞİMLERDE BULUNULMASI GEREKİR”

“GÜVEN YARATICI ÖNLEMLER KONUSUNDA ÇALIŞMA YAPMAK ÜZERE KOMİTE KURACAĞIZ VE İLGİLİ TÜM TARAFLARLA İLETİŞİM HALİNDE ÇALIŞACAĞIZ”

 Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), “barış ve karşılıklı kabul edilebilir, iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı federal çözümün, adadaki sürdürülebilir olmayan durumun değiştirilmesi konusunda gerçekçi tek plan olduğunu” yineledi.

Başta AB olmak üzere ilgili uluslararası kuruluşlar ve devletler nezdinde girişimlerde bulunulması gerektiğini belirterek, bu yöndeki girişimlere aktif destek verileceğini bildiren CTP,  güven yaratıcı önlemler konusunda çalışma yapmak üzere komite kuracağını ve ilgili tüm taraflarla iletişim halinde çalışacağını da belirtti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Parti Meclisi, Crans Montana sürecini değerlendirdi.

CTP basın bürosundan yapılan açıklamaya göre Parti Meclisi, “Kıbrıs sorunu ile ilgili Crans Montana’da yürütülen  müzakerelerde en zorlu konularda azımsanamayacak ilerlemeler kaydedilip bugüne kadar ulaşılması mümkün olmayan bir noktaya varıldığına ancak bir anlaşmaya varılamadan sonlandırıldığına” vurgu yaptı.

Bu kapsamda tüm taraflar ile Kıbrıslı Türk ve Rumları sağduyu ve soğukkanlılıkla değerlendirme yapmaya davet eden CTP parti meclisi, görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.

CTP Parti Meclisi’nin Crans Montana süreci ile ilgili  değerlendirmesi şöyle:

“VAR OLAN DURUM SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMADIĞI YÖNÜNDEKİ TESPİT GEÇERLİLİĞİNİ KORUMAKTA”

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin pek çok kararında belirtilen ve 11 Şubat 2014 Eroğlu-Anastasiadis ortak açıklamasında da yer alan, adada şu anda var olan durumun sürdürülebilir olmadığı yönündeki tespit geçerliliğini korumaktadır.

Dünyadaki ve bölgedeki gelişmeler ve başta hidrokarbon konusu olmak üzere adamız çevresinde gündemde olan sorunlar Kıbrıs’ta barış ve tüm tarafların kabul edebileceği bir çözüm ihtiyacını yakıcı hale getirmeye devam etmektedir. Karşılıklı kabul edilebilirliğin ön planda tutulması, müzakerelerde sonuca ulaşabilmek konusunda yapıcı yaklaşımın temelidir. Crans Montana’daki süreçte Sayın Anastasiadis’in sergilediği tutum böyle bir yaklaşımla uyumlu olmamıştır. Buna ek olarak, Kıbrıs Rum tarafının dün itibarıyla ilgili taraflara ilettiği, ‘Avrupa Birliği Ad Hoc Komitesi’nin çalışmalarını durdurma kararı da aynı şekilde yapıcılıktan uzak bir yaklaşımın uzantısı olarak görülmektedir. Unutulmaması gerekir ki bu noktada yapılması gereken, yapıcılıktan uzaklaşmak değil, barış ve tüm tarafların kabul edebileceği bir çözüm konusundaki arayış ve çabaları devam ettirmektir.

“BAŞKANLIK SEÇİMLERİ DÖNEMİNDE ÇÖZÜMLE İLGİLİ ARAYIŞLAR KONUSUNDA İLERLEME BEKLENMESİ GÜÇ”

Kıbrıs’ın Güneyi’nde başkanlık seçimlerinin ana gündem maddesi olacağı bu dönemde çözümle ilgili arayışlar konusunda ilerleme beklenmesi son derece güç görünse de, tüm tarafların, başta Derinya ve Aplıç kapılarının açılmasının hızlandırılması olmak üzere, barışa katkıda bulunacak adımları atmak ve güven yaratıcı önlemler üzerinde çalışmak konusunda gerekli hassasiyeti ve işbirliğini gösterme yükümlülüğü vardır. CTP, güven yaratıcı önlemler konusunda çalışma yapmak üzere oluşturacağı komite aracılığıyla ilgili tüm taraflarla iletişim kurma kararlılığındadır.

HİDRO KARBON KONUSU..

Bunun yanında, özellikle hidrokarbonla ilgili faaliyetlerin ülkede gerginlik yaratması, önlenmesi için mutlaka sorumluluk üstlenilmesi gereken bir ihtimaldir. İki toplumun ortak zenginliğinin iki toplum arasında bir gerginlik sebebi haline getirilmesine izin verilmemelidir.

“CTP İÇİN GERÇEKÇİ OLAN TEK PLAN..”

CTP için barış ve karşılıklı kabul edilebilir, iki toplumlu, iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı bir federal çözüm, adadaki sürdürülebilir olmayan durumun değiştirilmesi konusunda gerçekçi olan tek plandır. Daha önce defalarca belirttiğimiz gibi, herhangi bir çözüm modelinin karşılıklı olarak kabul edilmediği sürece geçerli olmayacağı anlaşılmak durumundadır. Bu çerçevede ilhak ve benzeri önerilerin alternatif bir plan olarak gündeme getirilmesi tarihsel bir hata olur.

ADADA SÜRDÜRÜLEMEZ DURUMUN PARÇASI..

Bu arada Kıbrıs Türk halkının dış ticaret ve hatta spor gibi konularda tabi kılındığı muamelelerin adadaki sürdürülemez durumun parçası olduğunun, bu alanlardaki muamelelerin çözüme ve barışa katkıda bulunmadığının, tam tersi sonuçlar doğurduğunun tüm taraflarca bir an önce fark edilmesi ve gereğinin yapılması elzemdir.

“AB, ULUSLARARASI KURULUŞLAR VE DEVLETLER NEZDİNDE GİRİŞİMLERDE BULUNULMASI GEREKİR”

Bu çerçevede, vakit kaybedilmeksizin, başta AB olmak üzere ilgili uluslararası kuruluşlar ve devletler nezdinde girişimlerde bulunulması gerekir. CTP, bu konuda da ilgili tüm taraflarla iletişim içinde olacak, bu yöndeki girişimlere aktif destek verecektir.

CTP için dün olduğu gibi bugün de önemli olan Kıbrıs Türk halkının varlığının korunması, sağlamlaştırılması ve bugünkü ve gelecek kuşaklar için öngörülebilir, barış içinde, güvenli ve huzurlu yaşam koşullarının oluşturulmasıdır. Bu amaçla CTP, bir yandan adada barışın ve karşılıklı kabul edilebilir bir çözümün tesis edilmesi için çabalarına devam ederken, diğer yandan da bu noktaya ulaşılana kadarki evrede Kıbrıs Türk halkının haysiyet, adalet, üretim ve hizmet ilkeleri çerçevesinde hak ettiği bir düzene kavuşabilmesi için yoğun bir şekilde çalışacak ve mücadele edecektir.

Bilinmesini isteriz ki yılgınlık ve umutsuzluk CTP’nin tarihinde olmadığı gibi bugün de asla söz konusu değildir.”