Maliye Bakanlığı’na bağlı Hazine ve Muhasebe Dairesi, iki küçük çocuğuyla birlikte yaşayan, yüzde 63.41 oranında engelli olan Hasan Davutoğlu'nu, Mayıs 2017 ayı memur maaşına el koyarak açlığa mahkum etti. Çeşitli makam ve mercilere sorunu çözmek adına başvuran Davtoğlu, olayın üzerinden 206 gün geçmesine rağmen bir sonuca ulaşamadı.

2 yıldır çocuklarına yalnız bakıyor

Aralık 2015’in sonunda annelerinin çocuklarını İstanbul'a kaçırdığını anlatan Davutoğlu, “6 ay onlarla iletişimimi kopardı. Evlatlarıma kötü muamele uyguladı. Örneğin büyük oğlumu astım hastası yaptı. Doğuştan kan hastası olan evladımın sağlığıyla oynadı. Çocuğumu doktora götürmek için İstanbul'a gittim. Evladımı hastaneye götürmeme engel oldu. Küçük çocuğumun 2 yaş aşılarını yapmadı. Ve bunun gibi birçok şey daha. Çocuklarıma geçen yıl babalar gününde kavuştum. Onları yeniden Kıbrıs'a getirdim. Tek başıma bakıyorum. Anneleri ise "Ben işe başlıyorum. Bakamam! Sende kalsınlar" diyerek çocuklarıma olan ilgisizliğini devam ettiriyor” dedi.

“Eşimin aldığı kredi başıma kaldı”

Yaşadıklarını açlık zulmü diye nitelendiren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; “Çocuklarımın annesi Ekim 2015'te bir özel bankanın Güzelyurt şubesinden 60 bin TL tüketici kredisi aldı. O krediye "eşimdir" diyerek tek başıma kefil olmuştum. Kendisi Türkiye'ye kaçınca bankaya olan borcuna karşılık 1 kuruş bile ödeme yapmadı. Hatta Çalışma Dairesi'ni de arayarak engelli maaşımı durdurdu” şeklinde konuştu.

“Banka maaşıma el koyuyor”

Bankanın bu yılın Nisan ayında maaşına el koyacağına dair kendisini tehdit ettiğini anlatan Davutoğlu, “Ben de maaşımı başka bankaya yönlendirmek için hemen Hazine ve Muhasebe Dairesi'ne başvurdum. Daire başvurumu kabul etmedi. Gerekçe olarak da 20 sene önce Maliye Bakanlığı ile kamuda yetkili sendikalar arasında yapılan protokolü gösterdi. O protokole göre kamu çalışanı, ikinci bir bankaya maaşını yönlendirmek istiyorsa önceki bankadan "borcu yoktur!" yazısı almalıymış. Hazine ve Muhasebe Dairesi talebimi reddince yazılı itirazda bulundum. O protokolün yasal bağlayıcılığı olmadığını, banka ile benim aramdaki kredi sözleşmesine devlet dairesinin taraf olamayacağını, maaşımın ikinci bankaya aktarılmaması halinde doğabilecek mağduriyetlerden tamamen Hazine ve Muhasebe Dairesi'ni sorumlu tutacağımı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar hukuki mücadele vereceğimi belirttim. Buna rağmen Hazine ve Muhasebe Dairesi maaşımı başka bankaya aktarmayınca Mayıs ayından bu yana sözkonusu banka maaşıma el koydu, hem de mahkeme emri de olmaksızın” dedi.

“Çocuklarım 206 gündür açlık zulmü yaşıyor”

Davutoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti; “Çocuklarım bugün itibarıyla 206 gündür, açlık zulmü yaşıyor. O bankanın maaşıma el koyması, Hazine ve Muhasebe Dairesi'nin de maaşımı başka bankaya aktarmıyor olması nedenleriyle. Aslında bu zulümden sadece banka ile Hazine ve Muhasebe Dairesi değil, ilgili tüm devlet erkanı suçlu. Çünkü sosyal devlet gereği çocuklarıma sahip çıkılması için çalmadığım kapı kalmadı. Sosyal Hizmetler Dairesi, "Tüzüğümüz babaya yardıma müsait değildir" gerekçesiyle evlatlarıma yardımı reddetti. Banka maaşıma el koymadan bir gün önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Cumhuriyet Meclisi, hatta Cumhurbaşkanlığı'na başvurdum. Çocuklarımın aç bırakılacağını, sosyal devlet gereği onlara yardım elinin uzatılmasını istedim. Çalışma Bakanlığı yazılı başvuruma bugün oldu, yanıt bile vermedi. Cumhurbaşkanlığı, dilekçemi almak istemedi. Memurmuşum. Memura yardım yapılamazmış mazereti sözlü olarak iletildi. Çalışan Bakanı Hamza Ersan Saner'le 12 Ekim 2017 tarihinde makam odasında görüştüm. Çocuklarıma yardım elini uzatmak yerine "bankadan borçlanırken bana mı sordun?" hakaretinde bulundu.

“Kişinin ikinci bir bankaya maaşını aktarma talebi engellenemez”

Başbakanlık Denetleme Kurulu'na başvurarak, Hazine ve Muhasebe Dairesi'nden şikâyetçi olduğunu anlatan Davutoğlu, “Kurul, skandal ve insan haklarına aykırı yanıt verdi: "Araştırma gerektirecek konu değildir! Hazine ve Muhasebe Dairesi'ni Sayıştaylık'a da şikayet ettim. Sayıştaylık başvuruma yanıt bile vermedi. Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Muhasebe Dairesi'yle ilgili şikayetim için Hukuk Dairesi'nden görüş aldı. O görüşte, kişinin ikinci bir bankaya maaşını aktarma talebinin engellenemeyeceğine vurgu yapıldı. Maliye Bakanlığı ile kamuda yetkili sendikalar arasında 20 yıl önce yapılan protokolün yasal bağlayıcılığı olmadığına dikkat çekildi” şeklinde konuştu.

“Konuyu Erdoğan’a kadar aktardım”

Sosyal devlet gereği çocuklarıma yardım eli uzatılmaması nedeniyle konuyu Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan'a kadar ilgili mercilere aktardığını anlatan Davutoğlu, “TC Aile Bakanlığı, çocuklarımın iyilik durumunun tespiti için KKTC Sosyal Hizmetler Dairesi'nden tahkikat raporu talep etti. O raporun ardından TC Aile Bakanlığı'nın vereceği kararı sabırsızlıkla bekliyorum. Bir ayrıntıya daha dikkatinizi çekmek istiyorum: Maaşıma el koyan İş Bankası'nın hukukçusu Akın Sait... Sait, vaktinde başsavcı iken kişilerin insan hakkına dayalı görüş belirtirken şimdi evlatlarıma açlık zulmü yaşatıyor” dedi. 

Kaynak :Yenibakıs- Eniz Orakcıoğlu