Evlendikten bir yıl sonra kanser hastalığına yakalandığını öğrenen ve iki yıldır sağlığına kavuşmak için verdiği mücadeleyi geçtiğimiz gün kaybeden 33 yaşındaki Yusuf Barkut’un ailesi, kendi yaşadıkları acının son olmasını diledi ve ‘gripten daha fazla yaygınlaştı’ dedikleri kanser hastalığına karşı yetkililerin biran önce tedbir almasını istedi.
   İki yıl önce hastalığı öğrendikleri andan itibaren onu kurtarmak için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan yakınları, Türkiye’de iki kez ameliyat olan ve tedavisine Güney Kıbrıs ve KKTC’de devam edildiğini belirterek, yetkililerin bu hastalığın tedavisinin ülkede yapılabilmesini sağlamasını istedi.
   Yusuf Barkut’un acılı ailesi, devletin ciddi bir adım atarak, hızla yükselen, grip kadar yaygınlaşan kanser vakası sayısına ‘dur’ demesi gerektiğini vurguladı ve “Yetkililer, kanser hastalığıyla mücadele eden derneklere sahip çıksın. İç çekişmelerine son versin. Hastalığa yakalanan insanların, kendi ülkelerinde tedavi edilebilmelerini sağlasın. Bu devletin birincil görevi olmalı. Hastalar, tedavi olmak için, Türkiye’den gelecek uzmanları beklemesin. İlaç sıkıntısı yaşamasın! Kanser hastalarını ne yan komşumuza ne de başka ülkelere muhtaç etmeyelim” diye konuştu.
   Yüksek öğrenimini Ege Üniversitesi’nde tamamlayan ve uzun bir süredir Etik Hastanesi’nin laboratuar sorumlusu olan Yusuf Barkut’un, iki yıl önce beyninde tümör tespit edildiğini belirten yakınları, 33 yıllık yaşamın Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde son bulduğunu anlattı.
   Dört gün sonra doğum gününü kutlayacakları Yusuf Barkut’un 3 yıllık eşi Yeliz Deniz’i gözü yaşlı bir şekilde geride bıraktığını ve önceki gün doğup büyüdüğü Serdarlı’da son yolculuğuna uğurlandığını belirten yakınları, yaşadıkları bu acıyı başkalarının yaşamamasını diledi.

“Kanser, gripten daha yaygın”
  
   Ölümüyle büyük üzüntüye neden olan Yusuf Barkurt’un eniştesi Nedim İsmetoğlu, yaşadıkları acıyı KIBRIS’a anlattı.
   İskele’deki Bekirpaşa Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olan Nedim İsmetoğlu, kendisi ve ailesinin, Yusuf Barkurt’u tedavi süresince hiç yalnız bırakmadıklarını kaybederek, ülkenin değerli bir insanı yitirdiğine vurgu yaptı ve şöyle devam etti:
   “O’na çok iyi bakıldı. İki kez, Türkiye’deki Acıbadem Hastanesi’nde ameliyat oldu. Ameliyatlardan sonra,  Güney Kıbrıs’ta ve burada tedavi gördü. 13 gündür uyku halindeydi… Yenildi… Gerekenleri gerektiği zamanda yaptık ama olmadı… İlk ameliyattan sonra, tekrarlamaz diye umutla bekledik, olmadı…   
   Ülkede kanser hastalığı hemen hemen her eve girdi. Acilen bir önlem alınmalı. Tarımda kontrol yok. Devlet laboratuarları ilgisiz. Personel gerekli çalışmaları yapmıyor. 
   Ülkenin her yanındaki baz istasyonları bu hastalığın oluşmasında önemli bir etken. Baz istasyonları okulların birkaç yüz metre ilerisine kuruldu. Örneğin, İskele’deki okulların 50 metre ilerisinde baz istasyonu var. Bu istasyonlar ülke insanını ve çocukların sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Araştırmalarıma göre ilk yüz metrede kanser hastalığını yüzde 500 oranında artırıyor. Kuşlar ve böcekler bu istasyonların bulunduğu yere yuva yapmıyor. Bu istasyonlar radyasyon yayıyorlar. Ülkede tiroit hastalığı da artıyor. Başka canları bu uğurda kurban etmeden önlem alalım. Sevdiklerimizi kanser uğruna kaybetmeyelim.” 


KAYNAK : KIBRIS GAZETESİ