ATILMASI GEREKEN BAZI ADIMLAR KONUSUNDA DEVLETE DE ÇAĞRI YAPILDI

Lefkoşa, 19 Ekim 18 (.): Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi, çocuk istismarları hakkında yazılan yazıların ve yapılan yorumların çocuklarda travma yaşatabileceği bilinciyle hareket edilmesi çağrısında bulundu.

Çocuğa yönelik cinsel istismar olayları üzerine, Komite adına yapılan yazılı açıklamada, çocuk istismarının engellenmesiyle ilgili devletin de yapması gereken işler bulunduğu ifade edildi.

Çocuk istismarının çocukların ruhlarında tedavisi imkansız yaralar açabileceği, çocuğun gelişimini ve potansiyelini engelleyebileceği, tedavi edilmesi en zor travma olduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Bu konuya ilişkin yazılan yazılar, toplum genelinde yapılan yorumlar ve özellikle basında yapılan haberlerin içeriği, ele alınış biçimi ve kullanılan dil genellikle çocuklarda yeni bir travma ve mağduriyete neden olduğu unutulmadan hareket edilmelidir”denildi.

Birleşmiş Milletler tarafından benimsenen Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin en fazla devletin onayladığı insan hakları belgesi olduğu kaydedilen açıklamada, Sözleşmenin gerek devlete gerekse de tüm topluma çocuk haklarının korunmasında ve çocuğun gelişiminde ciddi sorumluluk yüklediği kaydedildi.

KKTC’de Sözleşmenin 1996 yılında onaylanmasına rağmen, ceza yasasında çocuk istismarı tanımının Sözleşmedeki tanıma uygun hale getirilmediği savunuldu.

Çocuk haklarının, eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakların kapsadığı kaydedilen açıklamada, özellikle devletin çocuk istismarı ve çocuk hakları ihlallerinin önlenmesi için atması gereken adımları bulunduğu kaydedildi.

YAPILMASI GEREKENLER

Çocuk haklarının daha iyi korunabilmesi için ilk olarak, çocuklarına istismar ve ihmalde bulunacak aileleri değiştirmek amacıyla geniş çaplı eğitim sağlanması;

İkinci yöntem olarak, daha önceden çocuklarına karşı istismar ve ihmalde bulunmuş ailelere, genç ailelere, çocukları ilgi gereksinimi olan ailelere, çocuk sahibi olan bireylere (annesiz veya babasız) ve ailelere yönelik olarak eğitim verilmesi;

Üçüncü yöntem olarak, resmi olarak tespit edilmiş ve devamlı bir şekilde çocuklarına karşı şiddet ve ihmal uygulayan ailelere yönelik politikalar geliştirilmesi;

Dördüncü yöntem olarak ise, polis karakollarında Çocuk Koruma Merkezleri’nin kurulması, polislere cinsel istismar olaylarına karşı davranış ve mağdura yaklaşım konusunda eğitim verilmesi gerektiği kaydedildi.

(ID/ÖK)