Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk Müteahhitler Birliği’ni ziyaret etti.

Mustafa Akıncı Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, Birlik Başkanı Cafer Gürcafer ve Birlik yönetim kurulu üyeleriyle bir araya gelen Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Akıncı, Kıbrıs’ın inşasında önemli bir kuruluş olarak gördüğü Müteahhitler Birliği’ne çözüm aşamasında çok ciddi görev alanları düşebileceğine işaret etti.

Ziyarette Müteahhitler Birliği’nin Kıbrıs’ın inşasında önemli bir meslek kuruluşu olduğuna dikkat çeken Akıncı, Kıbrıs’ı birleştirme iradesinin belirgin olmaya başlamasıyla adanın her iki yanındaki müteahhitlere büyük işler düşeceğini vurguladı.

Akıncı, “Ara bölgedeki sizin de öncülük etmekte olduğunuz projelerin ötesinde benim seslendirdiğim, sizin de uzak durmadığınızı tahmin ettiğim kapalı Maraş bölgesinde adımlar atılmaya başladığı an bu memlekette hem müteahhitlerimiz, hem de işsiz gençlerimiz için çok güzel gelişmeler olacaktır” diyerek, özellikle Mağusa ve Karpaz bölgesinde yaptığı ziyaretlerde gençlerin işsizlikten yakındığına işaret etti.

İşsizliğin güneyde de aynı olduğunu ifade eden Akıncı, şöyle devam etti: “Onlar da ekonomik anlamda ciddi bir sıkıntı içinde ve inşaat sektörü bu işsizliklerin giderilmesi, ekonominin genel anlamda daha iyiye gitmesi için lokomotif sektör. Dolaysıyla benim vizyonumda bir yandan Kıbrıs sorununu çözmek için tüm çabamızı ortaya koymak; diğer yandan da paralel bir süreçte güven artırıcı önlemler kapsamında adımların atılması var.”

Bu adımlar arasında GSM’lerin birleşmesinden, KOP sürecine kadar birçok unsur yanında Kapalı Maraş konusunun, direkt ticaret, direkt uçuşlar ve doğal gaz zenginliğini hakça paylaşma sürecinin de yer aldığını vurgulayan Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının kapalı Maraş konusundaki tutumu kadar Kıbrıs Rum tarafının doğal gaz konusundaki tutumunun da hatalı olduğunu savundu.

Akıncı, şöyle devam etti:

“Bizim Kıbrıs’ta bir çözüme varabilmemiz için toplumsal düzeydeki eşitlik, siyasal anlamdaki eşitlik, hakların, toplumsal anlamda benimsenmesi çok önemlidir. ‘Doğal gaz zenginliği ‘Kıbrıs cumhuriyetine’ aittir. Elbette Kıbrıslı Türk yurttaşların haklarını da koruyacağız’ demek yeterli değildir. Bu konu, bir tarafta Kıbrıslı Rumların sahip olduğu devlet, öte tarafta da Kıbrıslı Türk vatandaşlar temelinde ele alınamaz. Oluşturacağımız federal cumhuriyetin, iki eşit kanadı, iki eşit toplumu olarak bu konuyu şimdiden ele alabilmeliyiz. Federatif sistemin o iki toplumun siyasal eşitliği temelinde kurulabileceğinin, artık içselleştirmesi gerekmektedir.”