Psikolog Şerife Çelik, ülkenin kanayan yarası haline gelen madde kullanımı ve trafik kazaları konusunda alınan bütün önlemlere rağmen düşüş değil, artış yaşandığına dikkat çekerek, bunda toplumun bütün paydaşlarının sorumluluğu olduğunu kaydetti.

Ükenin en önemli sorunlarının başında gelen ve önlenemeyen bir şekilde artış gösteren madde kullanımı ve trafikte psikoaktif madde tesiri altında araç kullanımı konusunda Yeni Bakış’a açıklamalarda bulunan Psikolog Şerife Çelik, bu sorunun toplumsal bir sorun olduğunu vurguladı. Çelik, ayrıca sorunun çözümünün toplumsal bütün paydaşların aynı oranda sorumluluk hissederek elini taşın altına koyması ile çözülebileceğini kaydetti. 

Devlet ve bağlı olduğu birimler ciddi önlem almalı 

Uyuşturucu ve psikoaktif madde tesiri altında araç kullanma konusunda devletin ciddi anlamda önlem alması gerektiğinin de altını çizen Çelik, “Sadece devlet de değil tabii ki devletin birçok kolu da buna dahildir. Trafik kazalarını önleme dernekleri de şimdiye kadar bu konuda birçok çalışma ve proje yürüterek trafikte tehlike yaratabilecek bu tür maddelerin testlerinin nasıl yapılacağına dair farkındalık oluşturma yönünde çaba serf etmektedir” şeklinde konuştu. 

“Tüm paydaşlar ortak sorumluluk almalı”

Bütünlüklü bir çözüm temelinde sorunun kaynağına inilmesi gereken bir sorunsalda tüm paydaşların ortak sorumluluk alması gerektiği üzerinde duran Çelik, trafikte psikoaktif madde ve uyuşturucu testlerinin nasıl uygulanacağı ya da psikoaktif madde ile uyuşturucu tesiri altında olan bireylerin tespiti noktasında birtakım dikkat edilmesi gereken şeyler olduğunun altını çizerek şöyle konuştu: “Bu bağlamda önlem almakla sorumlu olan bütün çevrelerin gerek polislerimizin gerekse sağlık kuruluşları elemanlarının bu konuda farkındalıklı bir şekilde bilgilendirilmesi gerekmektedir. ” 

“Özellikle trafik polisi ve sağlık görevlileri eğitim almalıdır”

Özellikle trafik polislerinin ve sağlık görevlilerinin madde tesiri altında ya da psikoaktif madde etkisi altında olan birini tespit edebilmesi için belli eğitimlerden geçmesi gerektiğinin altını çizen Çelik, “Aynı zamanda devletin uzun soluklu çalışmaları olduğunu biliyoruz bu konuda” dedi. 

Uyuşturucu kullanımı ve tesiri altında trafiğe çıkmada azalma değil, artış var

Yapılan tüm çalışmalara ve önleyici girişimlere rağmen, uyuşturucu kullanımında veya madde tesiri altında araç kullanmanın önüne geçilememesinin de oldukça düşündürücü olduğunu dile getiren Çelik, “Tüm bu girişimlere rağmen eğer azalma yerine bir artış söz konusu ise, bir yerlerde bir şeyler yanlış gidiyor demektir ve kendimizi ciddi anlamda sorgulamamız gerekmektedir. Özellikle uyuşturucu ticareti noktasında adaya girişinin engellenmesi konusunda ciddi önlemler alınmalıdır. Gerek havaalanlarından gerek Güney’den gerekse de denizden gelen tehlikeye karşı sıkı denetim mekanizmaları geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı. 

Denetleme ve önlem mekanizmaları çalışmazsa, önüne geçilmesi mümkün değil 

Denetleme mekanizması ve önlem alma çarklarının randımanlı çalışmaması durumunda ülkedeki ne trafik sorununun ne de uyuşturucu sorununun önüne geçilmeyeceğine işaret eden Çelik, “Bunlar sağlanmadığı sürece hem trafikteki sorunlar hem de madde kullanımındaki sorunlar artarak devam edecektir” diye konuştu. 

“Ailelere çok büyük görev düşüyor”

Uyuşturucu etkisi altında sosyal yaşamda oluşabilecek sorunlara temel hazırlayabilecek olan bireylerin, rehabilitasyonu anlamında toplumun birçok kesimine görev düştüğünü dile getiren Çelik, en başta eğitimin ve bilinçlendirmenin aile arasında başlaması gerektiğinin altını çizdi. Çelik, “Ailelere çok büyük görev düşmektedir. Aileler çocuklarına alkollü ya da madde tesiri altında araç kullanarak, ya da haz verici maddeleri aldıktan sonra toplum içerisinde hareket etmenin değil, daha mutlu, uyumlu ve kendine güvenen, kendini geliştirmiş bireyler olarak toplumda var olmanın yolunu açmalıdır. Burada da aslında hepimize büyük sorumluluk düşmektedir” diye konuştu.

“Psikoaktif maddeleri doktor kontrolü dışında kullananlar oluyor”

Bazı psikolojik problemlerde ve aşılamayan sorunların doğurduğu psikolojik bunalımlarda psikoaktif maddelerin ya da antidepresanların kullanımının gerekli olduğunun bir gerçek olduğunu anlatan Çelik, birçok kişinin bu maddeleri ya da ilaçları doktor kontrolü dışında kullanmasının da çok ciddi sorunlara yol açabileceği uyarısında da bulundu. Çelik, “Bazı kişiler kendi kendilerine ilaç kullanarak, ilaç bırakabiliyor ve hangi şekilde hangi dozu kullanacaklarına kendileri karar veriyorlar. Bir iki defa psikiyatra gidildikten sonra kendileri karar veren insanlar var. Bu çok yanlış ve tehlikeli bir durumdur. Toplumda bu yukarıda bahsettiğimiz sorunların artmasındaki en önemli sebeplerin başında bu gelmektedir” dedi. 

“Bu maddeler alkolün gösterdiği etkinin 10 katını gösteriyor” 

Uyuşturucu maddelerin ya da psikoaktif ilaçların alkolün merkezi sinir sistemine verdiği olumsuz etkinin 10 katı etkiyi gösterdiğine dikkat çeken Çelik, “Alkol kullanımında olan hızlı karar verme, halüsinasyon refleksleri zayıflatma, bulanık görme etkilerinin 10 katı şeklinde etki edebilen iki farklı durumla karşı karşıyayız aslında” dedi. 

“Olmayan görüntüler görülüyor ve olmayan sesler duyuluyor”

Çelik şunları söyledi: “Madde kullanımı ve psikoaktif ilaç tesiri altında araç kullanma ya da toplumsal birtakım ciddi sorumlulukları üstlenmeye çalışma sonucu hoş olmayan sonuçlar doğurabilmektedir” ifadelerini kullandı. 

“Alındıktan kısa süre sonra ciddi ve uzun süren etkileri var, trafiğe çıkmak ciddi tehlike” 

Çelik, “Çünkü bu her iki etken de zaman zaman halüsinasyonların yanı sıra, daha çok yeni alınmışken olmayan şeyleri görme ve olmayan sesleri duyma gibi durumları da ortaya çıkarabildiği için, özellikle trafikte araç kullanan kişiler için ciddi boyutta bir tehlikeyi de beraberinde getirmektedir” diye konuştu.  

“Önleyici ve tedbir alıcı adım ilk olarak ailede atılmalıdır”

Tüm sorunların temelinde olduğu gibi uyuşturucu ve trafik sorununda da en önemli şeyin eğitim olduğunun altını çizen Çelik, “Okullardaki eğitimden önce bu eğitimler ilk olarak ailede başlamaktadır. Daha sonra tabii ki okullardaki farkındalık eğitimleri ve müfredatlara giren eğitim çalışmaları en büyük olumlu gelişmedir ancak her şeyden önce bu tarz konulardaki önleyici ve tedbir alıcı adım ilk olarak ailede atılmalıdır” dedi.

“Önce kendini seven ve kendiyle barışık insan, başkalarını da sever”

Toplumda bireylerin önce kendilerini sevmesi gerektiğinin öğretilmesi gerektiğine değinen Çelik, “Birey önce kendini sevmeli ki karşısındakini de sevebilsin, daha sonra başka diğer insanları da severek sorumluluklarının bilincine vararak, başkalarına zarar vermemeyi öğrenebilsin” ifadelerini kullandı.  

Herkes elini taşın altına koymalı

Hem madde kullanımı hem de ülkenin kanayan yarası haline gelen trafik konusunda ailelere ve toplumun tüm kesimlerine ortak sorumluluk düştüğünün altını çizen Çelik, herkesin şikayet ettiği ancak kimsenin sorumluluk almak istemediği bir kısır döngüden ancak böylelikle kurtulunacağına ve önleyici tedbirler alınabileceğine dikkat çekti. 

Uyuşturucu kullanımı ve kazalarda azalış değil, artış var 

Tüm çabalara rağmen hem uyuşturucu hem de trafik kazalarında düşüş değil, aksine artışın yaşanmasının üzüntü ile gözlemlendiğine işaret eden Çelik, “Eskiden bu tür maddelerin kullanımı gizli kapaklı ve saklanarak yapılırdı ancak şimdi artık alenen ve gözümüzün içine baka baka bunları yapanları görebiliyoruz. Tam da bu noktada bütün kesimler olarak başta kendimizi sorgulamamız kaçınılmazdır. Biz de bu suça onlar kadar ortağız” dedi. 

Kaynak:Yeni Bakış