Akıncı'dan Basın Açıklaması

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ara bölgede yaklaşık 3.5 saat süren görüşme sonrasında basına yaptığı açıklamada, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle adada ve tüm dünyada barış içinde bir geleceğe ulaşılması temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, bugün Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades ile 8. görüşmeyi gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, son görüşmeden bu yana geçen sürede müzakerecilerin ağustos ayında da çalışmalarını yürüttüklerini kaydetti.

Bir sonraki görüşmenin 14 Eylül’de gerçekleştirileceğini ifade eden Akıncı, bu süre içerisinde müzakerecilerin aradaki dönemi değerlendirerek, çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetti.

Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin açıklamasından da görüleceği gibi, bugünkü görüşmede gelinen aşamada içinde bulunulan durumun kapsamlı bir değerlendirmesinin yapıldığını belirten Akıncı, bugüne kadar liderler ve müzakerecilerin yaptığı çalışmalar sonrasında varılan noktaların geniş kapsamlı bir değerlendirilmesinin yapıldığını kaydetti.

Görüşmede ayrıca, gerek mülkiyet, gerek yönetim başlıkları konusunda çalışmaların sürdürüldüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, öncelikle baş başa, daha sonra müzakerecilerin ve son olarak da tüm müzakere heyetinin bir arada olduğu bir görüşme gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, açıklamaları arından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, gazetecilerin mülkiyet konusundaki soruları üzerine, mülkiyet konusunda Rum basınına yansıyan haberlerin yanıltıcı yanları bulunduğunu ifade ederek, Rum basınında “kategoriler yerine, kriterler konuşulup değiş tokuş yapıldığının” yazıldığını, ancak bunun bu şekilde olmadığını kaydetti.

“KATEGORİLER ÜZERİNDE HEMEN HEMEN BİR MUTABAKAT VAR”

Kategoriler üzerinde hemen hemen bir mutabakat olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, “Etkilenmiş olan mülkler konusundaki kategorilerde hemen hemen bir mutabakat vardır. Ama kriterler, yani kurulacak eşit sayıda Kıbrıslı Rum ve Türk’ten oluşacak olan mülkiyet komitesi hangi kriterlere bakarak çalışacaktır konusunda; henüz ne kriterler taraflar arasında teati edilmiştir, ne de o kriterlerin müzakeresine geçilmiştir” dedi.

Dolayısıyla bugünkü müzakerelerde kendilerinin kriterleri tartışmadıklarını vurgulayan Akıncı, müzakerecilerin bu konuda daha çalışma yapmadıklarını, bu konuda iki tarafın hazırlıklarının sürdüğüne işaret etti.

“RUM BASININDA ÇIKAN HERŞEYİN DOĞRU KABUL EDİLMEMESİ GEREK”

Rum basınına konunun yanlış aktarıldığını, hatta Rum hükümet sözcüsünün de konuyu yanlış aktardığını söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum basınında çıkan her şeyin doğru kabul edilmemesinde büyük yayar olduğunu vurguladı.

DERİNYA VE LEFKE-APLIÇ KAPISI

Derinya kapısının açılmasıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, siyasi liderlik olarak Derinya ve Lefke-Aplıç kapılarının açılması kararını ürettiklerini, bundan sonraki süreçte ise teknik komitelerin bulunduğuna dikkat çekti.

İki tarafın bir araya geldiği ortak teknik komitede bu konuların  ele alındığını, tıpkı Derinya kapısında olduğu gibi Lefke-Alıç kapısında da mevcut olan yola ek alternatif bir yol yapılması önerisi yapıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Derinya’da bizim teknik komitemizin çeşitli makamlarla yürüttüğü çalışmalar sonrasında orda da bir alternatif yol önerisi geldi. Daha sonra aldığım bilgilere göre, Lefke-Aplıç’la ilgili yol önerisi geri çekildi ve şu anda mevcut yoldaki mayınların temizlenmesi gerekiyor” dedi.

Birleşmiş Milletler yetkililerinden aldığı bilgilere göre, yıl sonuna kadar bu mayınları temizlemekle görevli BM uzmanlarının adada kalacağını ve Lefke-Aplıç bölgesindeki mayınların yıl sonuna kadar temizlenme şansı olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, mayınlar temizlendikten sonra yolun açılmasının gündeme geleceğini kaydetti.

“DERİNYA KAPISIYLA İLGİLİ İKİ TARAF ARASINDA UZLAŞMA YOK”

Derinya kapısıyla ilgili iki taraf arasında bir uzlaşma olmadığını da söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, yaz dönemi nedeniyle teknik komitenin de bir araya gelemediğini, teknik komitenin Eylül ayı içerinde bir araya gelerek bir çıkış yolu bulmaya çalışacaklarını belirtti.

Hedeflerinin en kısa sürede iki tarafın da mutabık kalabileceği bir çerçevede bu yolun açılması olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, halkın bunu beklediğinin bilinci içinde, her iki yolun da güzergah konusundaki sıkıntıların aşılarak bir an önce açılmasını arzuladıklarını kaydetti.

Konunun takipçisi olacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, geçmişte bazı kapılarda yaşanan sıkıntıların buralarda yaşanmamasını istediklerini belirtti.

“KRİTERLER KONUSU HENÜZ TARTIŞMA AŞAMASINA BİLE GELMEDİ”

Mülkiyet konusundaki başka bir soruyu da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Akıncı, bireyin mülkiyet hakkının, zaten söylenmeden var olan bir hak olduğunu ve bunun bütün dünyada geçerli olduğunu anımsattı.

Burada önemli olanın ise bu hakkın nasıl kullanılacağı konusu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:

“Kuzeydeki ve güneydeki emlak için konuşacak olursak, aradan 41 yıl geçmiştir. Bu 41 yıl yeni durumlar yaratmıştır. Bazı durumlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gitmiş, ancak orada bir önemli davada aradan geçen yılların, o mülkü kullanan insanlara da bir takım haklar getirdiği vurgulanmıştır. Dolayısıyla mülkiyet hakkı demek, yıllardır o topraklarda ya da o konutlarda yaşayan insanların bir kararla yerlerinden sökülüp atılması anlamına gelmeyeceği, o mahkemede gerçeklik kazanmıştır. Dolayısıyla bunlar orantılarla izah edilecek konular değildir. Kriterlerle çözüme bağlanacak konulardır ki, o kriterler henüz tartışma aşamasına bile gelmiş değildir. Taraflar bu hazırlıklarını yapacaklar ve günün sonunda kriterler ortaya çıkacak.”

Akıncı, 1977-1979, onun ötesinde yerleşmiş Birleşmiş Milletler parametreleri ve 11 Şubat 2014 ve her iki tarafın da teyit ettiği ilkelerin Kıbrıs’ta iki kesimli, iki toplumlu bir federasyonu öngördüğünü vurgulayarak, “İki kesimli, iki toplumlu federasyon demek, bizim anlayışımıza göre, Kıbrıs Türk halkının kendi bölgesinde, gerek nüfus olarak, gerek mülkiyet olarak rahat bir çoğunlukta olacağı bir düzen demektir. Dolayısıyla bizim anlayışımıza göre bu çerçevede sonuçlanması gerekecektir yapacağımız müzakerelerin…” dedi.

Sonuca AB prensipleri gözetilerek, insan haklarına saygılı olunarak varılacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Ancak, Avrupa ilkeleri ve prensipleri iki kesimliği, iki toplumluluğu bertaraf etmemelidir. Biz böyle bir anlayışa sahibiz. 11 Şubat 2014 tarihli uzlaşmada da bunlardan bahsediliyor” şeklinde devam etti.

Bütün bunlara, ortak bir anlayışla, her iki tarafın kabul edebileceği bir yapıda ulaşmanın mümkün olduğunu, bunun arayışı içinde olunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, en kısa zamanda sorunun çözümlenmesi temennisinde bulundu. 

Geçtiğimiz hafta Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamından yanayız” açıklamalarının sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Akıncı, Anastasiades’in o açıklamalarını okuduğunu, bu açıklamalar yanında diğer Rum liderlerden farklı olumlu açıklamalar da olduğunu anımsattı.

Anastasiades’in “Kıbrıs Cumhuriyeti sadece Rumların değil, eskiden var olan bu anlayışın değişmesi gerekir” şeklinde önemli bir açılım yaptığını da anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, iki toplumun ve iki kurucu devletin siyasal eşitlik içinde oluşturacakları bir yeni yapıdan söz edildiğini kaydetti.

“KIBRIS’TA GEREKLİ OLAN BUDUR…”

Her iki toplumda da bazı hassasiyetlerin olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti:

“Rum tarafındaki hassasiyet şudur: Acaba Kıbrıs Cumhuriyeti’ni lağvediyoruz, acaba hemen çözümün olduğu gün lağvedersek devletsiz mi kalacağız… Hayır, onlara göre Kıbrıs Cumhuriyeti şekil değiştiriyor, bize göre yeni bir yapı doğuyor… Çünkü iki taraf referandumlarda  yeni bir durumu onaylayacaklar. Her iki referandumdan da evet oyu çıktığı an yeni bir yapı doğacak. Bu yeni yapının adını ne koyacaksak, o federal yapı olacak.

Bunun adını da henüz koymadık. Günü gelince onun da adını koyacağız. Biz yeni bir yapının doğacağının bilincindeyiz, ancak şöyle de bir durum vardır; bu yeni oluşacak yapı -ki ismiyle, bayrağıyla her şeyiyle yeni bir yapı olacak- federatif bir yapı olacak. Ama bu yeni yapı gidip de yeniden BM’ye üyelik ve tekrardan AB’ye üyelik için başvurmayacak. Oralarda da eskisi yerine bu yeni yapı yerini alacak. Olay budur. KKTC kendi, her şeyiyle bir yapıdır. Ben de bu yapının cumhurbaşkanıyım. Bu yapı da kendini yeni bir yapılanma içinde bulacak. Buranın kurucu devleti haline dönüşecek. Tıpkı şu anda sadece Rumların yönetiminde olan yapının da, gene Rumların yönetiminde bir kurucu devlet yapılanmasına dönüşeceği gibi ve bu iki yapılanmanın yaratacağı federal bir ortaklıkta bizim yerimizi alacağımız gibi… Kıbrıs’ta gerekli olan budur.”    

“HİÇ BİR ŞEY SAKLAMIYORUZ, KİMSENİN KUŞKUSU OLMASIN”

Mülkiyet konusunda başka bir soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, mülkiyet konusunda daha başlangıç aşamalarında olunduğunu vurgulayarak, “Mülkiyet konusunda kriterler değil, kategorilerdir konuşulan. Hiç bir şey saklamıyoruz, kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Adada hiçbir şey saklamanın mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, bütün tutanakların en ufak ayrıntısına kadar meclise gittiğini ve partilerin her hafta bilgi aldığını, basının her görüşme sonrasında bilgilendirildiğini kaydetti.

Kriterler konusuna henüz girilmediğini yineleyen Akıncı, bu konuya tabi ki girileceğini, çünkü sürecin bu konuya girilmesiyle ilerleyeceğini kaydetti.

“ABARTILI AMA GERÇEK…”

Son günlerde bazı Rumların koçanlarıyla bazı evlere gidip ziyaret ettikleriyle ilgili haberlerin sorulması üzerine ise Cumhurbaşkanı Akıncı, "Polis Genel Müdürü'nden bilgi istedim. Abartılı haberler olmakla birlikte bazı evlerin koçanlarla ziyaret edildiği, münferit olayların olduğu doğrudur” dedi.

Mülkiyet sorununun bu tarz yaklaşımlarla çözümünün mümkün olmadığı konusunda Anastasiadis ve kendisinin hemfikir olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, bu olayların gereğinden fazla abartılmaması çağırısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bireyin mülkiyet hakkı meselesi, çözümü de bireysel anlamda bulacağız şeklinde değildir. Bu ancak saptanacak olan ve uzlaşılacak olan kriterler çerçevesinde mülkiyet komisyonuna havale edilecek bir konudur. Bireyler kendi aralarında  anlaşsalar bile, yine gidecek yer mülkiyet komisyonu olacaktır” şeklinde konuştu.