Sterlin'deki düşüş bizi de etkiledi  

Kimileri sevinecek kimileri üzülecek… Sterlinin sert düşüşü karşısında, bu para birimi üzerinden borcu olanlar kısa vadede de olsa rahat bir nefes alırken, sterlinle mal satışı yapanları sıkıntılı günler bekliyor... Döviz bürolarında dün gün boyu sterlin satışı yapılmazken, bankalarda da mecburi işlemler dışında sterlin satışı durduruldu.

İngiltere’nin, Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı (Brexit) almasıyla birlikte, ülkemizde sterlin üzerinden yapılan ticaretin etkilenmesi bekleniyor. Sterlinin ilk günden değer kaybına uğramasıyla kira borcu ve banka borcu olanlar bundan kısa vadede olumlu yönde etkilenirken, bu para birimi üzerinden mal satışı yapanlarda ilk aşamada olumsuz yansımalarının görülmesi bekleniyor. Özellikle gayrimenkul sektörü, ilk bakışta olumsuz olarak etkilenecek sektörlerin başında gösteriliyor.

Dün sabah sonuçların açıklanmasıyla birlikte sterlin dünya borsalarında yüzde 11’i aşan oranlarda değer yitirdi. Türk Lirası karşısında 4,20 TL’den 3,92 TL’ye kadar gerileyen sterlin, daha sonra uluslararası borsaların da etkisiyle biraz toparlanarak, 3,98 TL ile 4,02 TL aralığında işlem gördü. Sterlin almak için dün döviz bürolarına giden birçok kişi ise sterlin satmıyoruz cevabıyla karşılaştı.

Döviz büroları dün sterlin satışı yapmazken, bankalarda mecburi işlemler dışında sterlin satışının durdurulduğu öğrenildi. Ayrıca bazı AB ülkelerinde de sterlin satışının dün gün boyunca yapılmadığı bildirildi.

Ülkedeki ekonomi çevreleri, sterlinin değer kaybının KKTC’deki mal hizmet alımlarında sınırlı bir ucuzluk sağlayacağına işaret etti.

Toros: Sterlin ile ithal edilen ürünün fiyatı düşecek

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, dün itibarıyla sterlinde yaklaşık yüzde 12’lik bir değer kaybı yaşandığını ve bunun ilk reaksiyonel bir değer kaybı olduğunu söyledi. Toros, bu durumun kısa vadede sterlin ile satın alınan ürünlerin düşeceği anlamı taşıdığını ifade ederek, İngiliz Merkez Bankası’nın alacağı birtakım ekonomik tedbirlerle bu değeri, tekrardan istikrara kavuşturacağı öngörüsünde bulundu.

Toros, girdileri dövizle olan sanayi ürünlerinin sterlin bazında bir revizyonu olacağını ancak bunun orta vadede gerçekleşeceğini kaydetti. Toros, sterlin ile ithal edilen bir ürünün fiyatının düşeceğini, ithalatçının yüksek değerden aldığı malı ucuza satmak zorunda kalacağını ve stoktaki malı bitip yeni mal getireceğinde, bunu yerine koymakta zorlanacağını anlattı. Toros, bunların Brexit’in kısa vadede ilk reaksiyonel sonuçları olduğunu ama orta vadede İngiliz Merkez Bankası’nın müdahalesi ve hükümetin ekonomik stratejisiyle durumun istikrara kavuşması yönündeki beklentisinden söz etti.

Gürcafer: Satışlarda Euro’ya geçilmesini tavsiye edeceğiz

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, sterlinin düşüşünün müteahhitleri ciddi şekilde olumsuz etkileyeceğini söyledi. Gürcafer, sterlinin düşüşüyle birlikte Euro’nun yükseldiğini ifade ederek, bazı müteahhitlerin satışlarını Euro üzerinden yapmaya başladığını ve durumun böyle devam etmesi halinde satışların belli süre içinde Euro olarak yapılmaya başlanacağını belirtti.

Sterlinin düşüşünün, inşaat sektörünü kısa vadede çok olumsuz etkileyeceğini ifade eden Gürcafer, “Şu anda yapılmış sözleşmeler var. Bu düşüşün uzun süre devam edeceği görülüyor. Şu an itibarıyla zarar hanesine ciddi bir rakam yazıldı. İleriye dönük birtakım tedbirler alınacak. Bunlardan biri olarak, Euro’ya geçilmesi tavsiyesinde bulunacağız” dedi.

Hasan Sungur: Emlak kesimi etkilenmeyecek

Kıbrıs Türk Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur, sterlinin düşüşünün emlak kesimini fazla etkilemeyeceğini söyledi. Sungur, olaya iki açıdan bakılabileceğini belirterek, “Kiracı yönünden bakarsak, kiracılar sevindi çünkü sterlin düştü. Mal satın alan ve sözleşme yapanlar da sevindi. Ancak müteahhit yönünden bakarsanız bu durum rahatsızlık yaratacak çünkü maliyetine yakın satış yapmış duruma giriyorlar” dedi.

Yorucu: Sterlin borcu olanlar kârda

Prof. Dr. Vedat Yorucu, ülkede pek çok malın İngiliz sterlinine endeksli olduğunu söyledi. Ülkede, sterlin para birimiyle olan ev kiralarına bakılığında bugün itibarıyla ucuzladığını, sterlin borcu olanların daha az TL karşılığında borucunu ödeyebileceğini belirterek, bu noktada sterlin borcu olanların kârda bulunduğu söyledi.

Yorucu, buna karşılık olarak sterlin üzerinden yapılan mal alımlarının durumunun iyi görünmediğini kaydetti. Ayrıca, bankada mevduat hesabı olanların da dolara geçmesinin yerinde bir karar olacağını aktardı. Yorucu, Güney’deki turist akışının da bu durumdan etkileneceğine işaret ederek, “Sterlin değer kaybettiği için harcamalar ile alacaklar arasında fark var. Parası düşen bir ekonomide İngiliz vatandaşı, Euro’nun olduğu pahalı bir yere tatile gider mi?”diye konuştu.

Yorucu, İngiltere’nin kısa vadede Gümrük Birliği’nden çıkmasının gerçekleşmeyeceğini belirterek, “İşgücünün serbest dolaşımı var. Bir Alman vatandaşı İngiltere’ye gelip çalışabilirken, aynı zamanda bir İngiliz vatandaşı da Fransa’da çalışabilirdi. Bunların geri dönüşleri, uzun dönem çalışanların imzaladıkları sözleşmeler var. Sermayenin dolaşımının da serbest olduğu unutulmamalı” dedi.

Yorucu, Brexit’in etkisinin 2 yıl içinde olacağını ancak orta dönemli etkinin 8-10 yıllık bir döneme yayılacağına dikkat çekti. AB’nin bundan sonra yeni yatırımlar yapmak zorunda kalacağını dile getiren Yorucu, birçok AB ülkesinin şirket yatırımlarını İngiltere’nin dışına çıkaracağını aktardı. Yorucu, böylece İngiltere’nin yavaş yavaş kendi işsiz vatandaşlarını işyerlerine yerleştireceğini ve bunun bir işgücü fırsatı yaratması açısından olumlu olduğunu belirtti. Öte yandan, İngiltere’nin fabrikalarını boşaltıp başta Çin olmak üzere başka yerlere taşıdığını anımsatan Yorucu, ülkenin özellikle muhasebe, danışmalık ve üniversiteler gibi sektörlerdeki ekonomik stratejisini baştan gözden geçireceğini anlattı. Yorucu, İngiltere’de üniversite harçlarına zam yapılmasının beklentisinin de bulunduğunu kaydetti.

CTP: AB, sosyal ve ekonomik politikalarını gözden geçirmeli

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), İngiltere’de yapılan referandumda Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı çıkması üzerine yaptığı değerlendirmede, Avrupa Birliği sosyal ve ekonomik politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini savundu.

Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, “Ortaya çıkan sonuçtan herkesin ders alması gerekir. Avrupa Birliği sosyal ve ekonomik politikalarını yeniden gözden geçirmeli, sosyal hakları, sosyal adaleti, ırkçılıkla, yabancı düşmanlığıyla ve islamofobiyle mücadeleyi daha fazla vakit kaybetmeksizin temel gündemi yapmalıdır” dedi.

Irkçılık, yabancı düşmanlığı ve islamofobiye karşı her bir bireyin, kurumun, devletin ve uluslararası kuruluşun yapabileceği çok şeyin bulunduğu kaydedilen açıklama, şöyle devam etti:

“Sonuçların yarattığı siyasi etkiler bugün itibarıyla açık biçimde ortaya çıkmıştır. Avrupa genelinde, ırkçı, yabancı düşmanı ve islamofobik siyasal partiler ve liderleri adeta zafer çığlıkları atmakta, bu sonuçların Avrupa’nın genelinde, hatta yaklaşan ABD seçimlerinde bir tür çığ etkisi yaratması için çaba göstermeye başlamış bulunmaktadırlar.”

Açıklamada, Avrupa Birliği’nin sosyal politikalar alanındaki başarısızlığının ve uygulanan neo-liberal ekonomi politikalarının sosyal adalet ve adil dağılım üzerinde olumsuz etki yaptığı bunun da orta sınıfları yok olma noktasına getirdiği, alt ve orta sınıflarda büyük bir öfke yarattığı savunuldu.

Eşitlik, özgürlük, dayanışma ve halkların kardeşliği yönünde gösterilen çabaların da yetersiz olduğu ileri sürüldü.

Anastasiadis: İngiltere ile ilişkilerimiz özeldir; sakin olun

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, İngiltere’nin Avrupa Birliği'nden çıkması ile ilgili referandumun sonucuna saygı duymak gerektiğini belirtti.

Anastasiadis, Kıbrıs ve Britanya arasında İngiliz Uluslar Topluluğu çerçevesindeki ilişkileri “özel ilişkiler” olarak niteledi ve Kıbrıs’ın Birleşik Krallık ile ilişkilerinin önemli seviyede derinleştiğini belirtti.

Referandum sonucu nedeniyle “panik” yaratılmaması gerektiğine işaret eden Anastasiadis, tüm AB üyesi ülkelerin gelecek AB Zirvesinde takıp edilecek politikayı çizeceklerini açıkladı.

Anastasiadis, referandumun sonucunun “halkın kararı olmasından dolayı saygı duyulması gereken bir sonuç” olduğunu söyledi. Ortaya çıkan sonucun panik yaratmaması gerektiğini ifade eden Anastasiadis, İngiliz Ulusal Topluluğu çerçevesinde “Britanya ile özel ilişkilerimiz var” dedi.

İngiltere’nin Avrupa Birliği'nden çıkması amacıyla bir süreç takip edilmesi gerektiğini belirten Nikos Anastasiadis, bunun için de zaman gerektiğini ve bu süreç içerisinde, yapılacak istişarelerde Britanya ve AB arasındaki ilişkilerin belli olacağını açıkladı.

Durumun nasıl şekilleşeceğini görene kadar herkese sakin olma çağrısında bulunan Anastasiadis, üye ülkelerin, birlik içinde konu üzerinde bir politika çizeceklerini söyledi.

Dolar karşısında 31 yılın en düşük seviyesinde

Birleşik Krallık’ta düzenlenen referandumda, Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı çıkınca, ülke ekonomisinde durgunluk beklentileri ilk işaretlerini Sterlin'deki satış dalgasıyla gösterdi.

Hazine referandum öncesi 'Brexit şok senaryosunu tetikler' demişti.

BBC’nin haberine göre İngiliz Sterlini ABD Doları karşısında 31 yılın en düşük seviyesine geriledi ve Euro'ya karşı da yüzde 7,2 değer kaybetti.

Londra Borsası vadeli işlemlerinde dün sabah itibarıyla hisse senetlerinde düşüş yüzde 8'leri buldu. İngiltere'deki riskini azaltan yatırımcılar ise güvenli liman olarak ABD'de 10 yıl vadeli tahvillere ve altına yöneldi.

Spot altın yüzde 7'nin üzerinde değer kazanarak 1340 dolar seviyesini aşarken, ABD 10 yıllıklarının faizi yüzde 1,50'nin altına geriledi.