Ekonomik Gidişat Kötü
Son 13 yılda toplam 22 bin 711 kişi çek kullanmaktan men edildi

Ekonomik kriz ve diğer başka nedenlerle çek yasaklıları listesine giren kişi sayısı 2002 ile 2014’ün ilk dört ayına kadar olan sürede toplam 22 bin 711 oldu.
KKTC Merkez Bankası’nın istatistiki verilerine göre; ekonomik krizin etkileri 2008’den itibaren daha da belirginleşti. Buna göre; 2002 yılından 2007’ye kadar olan süreçte “bir yıl içerisinde” çek yasağına giren kişi sayısı en fazla 750 iken, bu rakam 2008’te “yılda” bin kişiyi aştı.
2009’da iflasın eşiğine gelen birçok esnaf, kurum, kuruluş ve kişiler çek yasaklıları listesine girdi ve rakam 4 bin kişiye yaklaştı. 2010 ve 2011 yıllarında da durum yine değişmedi ve yasaklı sayısı 3 bin dolayında oldu.
Ancak, 2012 yılına gelindiğinde 4 bine yaklaşan çek yasaklı sayısı ekonomideki kötü gidişatı bir kez daha ortaya koydu. 2013 yılında düşüş yaşanmaya başlayan sayı 3 bin dolaylarına indi.
2014 yılının ilk dört ayında çek kullanmaktan men edilen kişi sayısının ise 930 olduğu açıklandı.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Başkanı Hürrem Tulga, yeni açılan birçok işyerinin kısa sürede kapandığına işaret ederek esnafın iç borcunun çok fazla olduğunu söyledi. Tulga, maaşlarda artış olmadığını ancak hayat pahalılığının çok yüksek oranlarda seyrettiğinin altını çizdi.
KKTC Genç Bankacılar Derneği Başkanı Dr. Veclal Gülay da, “Çek kullanımı amacından saptı. Bir dönem ticaret faaliyeti olmadan karşılığı olmayan çekler yazıldı. Bu nakit ihtiyacına karşı zaman kazanılmak için uygulandı” dedi. Çeklerin verilmesi ve kontrolünde hukuki eksiklikler olduğunu belirten Gülay, çek yasaklarının ülkemizde bir yılla süreliyken, Türkiye’de bu durumun süresiz olduğu örneğini verdi.

2012 yılı damga vurdu
KKTC Merkez Bankası’nın bültenlerinde yer alan istatistiki verilere göre, 2002 yılında 680 kişi çek kullanmaktan men edilirken 2003’te bu rakam 441’e, 2004’te ise 436’ya düştü.
2005 yılında çek yasağına giren kişi sayısı artarak 621 olurken bu rakam 2006’da 731’e, 2007’de de 753’e yükseldi.
Ekonomik krizin başladığı yıl olarak bilinen 2008’de ise rakam bir hayli yükseldi ve bin 158 kişi çek kullanmaktan men edildi.
Piyasadaki nakit para akışının durduğu birçok sektörde gerilemenin yaşanmaya başladığı 2009 yılında ise çek yasağına giren kişi sayısı 3 bin 636’ya yükseldi. Piyasadaki durumu net bir şekilde ortaya koyan bu rakam 2010 yılında az bir düşüşle 3 bin 329’a geriledi. 2011 yılında da durum pek fazla değişmedi ve sayı 3 bin 244 oldu.
Ancak 2012 yılına bakıldığında çek yasağı listesine giren kişi sayısı 3 bin 842’ye yükseldi. 2013 yılına daha temkinli yaklaşılması nedeniyle rakam 2 bin 910’a geriledi.
2014 yılının ilk dört ayında ise 930 kişi çek yasağına girdi.
Buna göre, 2002 yılından 2014’ün ilk dört ayına kadar olan sürede 22 bin 711 kişi çek kullanmaktan men edildi.

Tulga: Birçok işyeri kapanıyor
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Başkanı Hürrem Tulga, işletmelerin çoğunun çek yasağında olduğunu söyledi.
Çek yasaklıları listesine girildiğinde bankaların bu kişilere bir kez daha çek vermekte çekimser davrandığını ifade eden Tulga, çek yasaklıları listesindeki artma azalmanın bir nedeninin bu olduğunu belirtti.
Tulga, yeni açılan birçok işyerinin kısa sürede kapandığına işaret ederek esnafın iç borcunun çok fazla olduğunu söyledi.
Ekonominin daraldığını ve bu sürecin 2006 yılında başladığını ifade eden Tulga, 2007 itibariyle etkisinin hissedildiğini belirtti. Tulga, maaşlarda artış olmadığını ancak hayat pahalılığının çok yüksek oranlarda seyrettiğinin altını çizdi.
Ulaşım, elektrik, yakıt gibi temel ihtiyaçlardaki artışın can yaktığını belirten Tulga, sosyal hizmetler konumundaki bu ihtiyaçlarla ilgili devletin önlem alması gerektiğini vurguladı.

Gülay: Çeklerin kullanımı amaçtan saptı
KKTC Genç Bankacılar Derneği Başkanı Dr. Veclal Gülay, çek yasaklılarında 2008 yılı çek yasaklılarının sayısının, çeklerin nakit sıkışıklığı anında acilen paraya dönüştürülme imkânı olarak kullanılması nedeniyle arttığını belirtti.
Bankaların bir dönem kredi teminatı olarak müşterilerden açık çek almayı tercih ettiğini ifade eden Gülay, bu tip kullanımların çekin kullanım amacını farklılaştırdığını, geri ödenemeyen tutarlar yüzünden de karşılıksız çek kullananların sayısında artışlar meydana geldiğini ifade etti.
Yaşanan ekonomik kriz dönemlerinde çeklerin ticari faaliyet olmadan da piyasada nakit para ihtiyacını karşılamak için kullanıldığını belirten Gülay, çek ihtiyacı olan kişi ve kuruluşlara bankaların teminatsız şekilde çek verilmesinin geçmiş dönemlerde yapılan eksik bir uygulama olarak değerlendirdi.
Gülay, son yıllarda KKTC Merkez Bankası’nın bankalara sağladığı online sorgu sistemiyle kişi ve kurumlar hakkında anında sorgu yapıldığını belirterek, müşterilere çek verilirken daha seçici olunduğunu, bu titizliğin ise son yıllarda çek yasaklıları sayısında iyileşme yarattığını ifade etti.

“Çek yasağı süreli olduğundan insanlar korkmuyor”
Çeklerin verilmesi ve kontrolünde uygulamada hukuki eksiklikler olduğunu belirten Gülay, çek yasaklarının ülkemizde bir yıl gibi kısa bir sürede sona erebildiğinden, ancak Türkiye’de bu durumun süresiz olduğu örneğini verdi.
Gülay, süreli olan çek yasaklarından halkın korkmadığını ifade ederek ‘bir yıl geçtikten sonra yine alırım’ mantığının yürütüldüğünü söyledi. Yasal olarak caydırıcı cezaların verilmesi gerekliliğini de vurguladı.

Türkiye’ye paralel ekonomi
Kapalı bir ekonomiye sahip olan ülkemiz Türkiye’den TL kullandığını anımsatan Gülay, KKTC’nin Türkiye’ye paralel bir ekonomisi olduğunu ifade etti.
Gülay, Güney Kıbrıs ile ticari ilişkiyi anlatan Yeşil Hat Tüzüğü’ne bağlı yapılan ticarete dikkat çekerek kuzeyin güneye yaptığı ihracatın fazlalığında yıllar itibari ile düşüş yaşandığını söyledi.
Bunun nedeninin ise ihraç edilen malların zaman içerisinde AB standartlarına uyumda eksik kalması olduğunu vurgulayan Gülay, hibe programlarındaki takip ve kontrolün eksikliğinden de bahsetti.d

Kaynak: Kıbrıs Gazetesi