İLK TUR SEÇİM SONUÇLARI İKTİDAR ÇEVRELERİNDE BÖLÜNMEYE YOL AÇTI

Yunanistan parlamentosunda yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda koalisyon hükümetinin adayı Stavros Dimas'ın kazanmak için gerekli 200 oyu alamamasının ardından gözler 23 Aralık'ta yapılacak ikinci tura çevrildi.

300 sandalyeli parlamentoda 17 Aralık'ta yapılan seçimde iktidarın adayı Dimas'ın 160 oy alması, üçüncü tura yönelik bir dinamik oluşturması düşüncesiyle ilk turda daha çok oy bekleyen hükümette adeta soğuk duş etkisi yaratırken, seçim sonuçlarından hayal kırıklığına uğrayan iktidar çevrelerinde de görüş ayrılıkları baş gösterdi.

Atina'da, hükümetin büyük ortağı Yeni Demokrasi Partisi'nin (ND) bazı kurmaylarının cumhurbaşkanı seçiminde bir uzlaşma sağlanması için siyasi ödün verilmesi görüşünü savunduğu, aralarında bakanların bulunduğu kimi iktidar milletvekillerinin ise hükümetin tavrında bir değişiklik olmaması durumunda ülkenin erken seçime gitmesinin kaçınılmaz olduğu görüşünü paylaştığı kaydediliyor.

İktidarın çözüm arayışları çerçevesinde, koalisyon hükümetinin istifa etmesi ve geçici bir "hizmet hükümeti" oluşturulması önerisinin de masaya getirildiği belirtiliyor. Ancak Başbakan Antonis Samaras'ın olası bir erken seçimin ülkeyi sonucu belirsiz yeni maceralara sürükleyeceğini savunarak, böyle bir öneriyi art niyetli ve anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kesin bir dille reddettiği ifade ediliyor.

Başbakan Samaras, ortaya çıkan bu tablo karşısında, birinci turda alınan sonuca rağmen ısrarla milletvekillerinin sonunda vaziyetin hayati öneminin farkına varacaklarını ve cumhurbaşkanı seçiminde oy kullanacakları görüşünü savunuyor. Samaras, bu olmazsa sonraki adımların ne olacağıyla ilgili ise net bir mesaj vermiyor.

Yapılan değerlendirmelerde, cumhurbaşkanı seçiminde hükümetin ve dış kaynakların "korkutma stratejisi"nin yeterli olmadığı belirtiliyor. İlk turda bağımsız milletvekillerinin de desteğiyle alınan 160 "evet" oyunun 180'e çıkmasının bugünkü parlamento koşullarında gerçekçi bir yaklaşım olmadığı görüşü dile getiriliyor.

Uzmanlar, muhalefet kesiminde Dimas'ın adaylığını olumlu bulmakla birlikte "hayır" oyu kullanan milletvekillerinin kararlarını 10 gün içerisinde değiştirmesi için güçlü argümanlara ihtiyaç bulunduğu görüşünde birleşiyor. Siyasi analistler, "Samaras, eğer bir erken seçim istemiyorsa ve siyasi krizin aşılmasını gerçekten arzu ediyorsa mutlaka amaca yönelik siyasi inisiyatifler üstlenmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulunuyor.

Diğer yandan, geçmişteki siyasi tercihleriyle Avrupalı yatırımcıların gözünde olumlu izlenim bırakmayan ancak son yapılan anketlerden açık farkla sürekli birinci parti olarak çıkan Radikal Sol İttifak (SYRIZA) ise erken seçimle birlikte iktidarı ele geçirme olasılığı güçlendikçe siyasi söylemlerini yumuşatmaya çalışıyor.

Daha önce koalisyon hükümetleri tarafından imzalanan memorandum anlaşmalarını tanımayacağını açıklayan SYRIZA lideri Aleksis Çipras, son açıklamalarında, iktidara gelmesi durumunda kemer sıkma politikalarını iptal ederek, kreditörlerle borcu yeniden müzakere edeceğini ancak tek yanlı hareketlerde bulunmayacağını belirtiyor.

Bundan sonra iki turda yapılacak seçim sonuçları yerli ve yabancı gözlemciler tarafından büyük merakla beklenirken, ilk tur seçimlerinin ardından oluşan bu siyasi tablonun ikinci turda da değişmeyeceği görüşünde birleşen uzmanlar, üçüncü ve son oylamanın yapılacağı 29 Aralık tarihinin ülkenin geleceği için "dönüm noktası" olacağı yorumunda bulunuyor.