Suriyeli muhalif grup Yusuf El Azma Tugayı'nın komutanı Abdilhamid Zir, “Askeri müdahale yerine keşke bize silah verselerdi, Esad'ı biz kendi yöntemimizle devirirdik” dedi.

Suriyeli muhalif grup Yusuf El Azma Tugayı'nın komutanı Enes Abdilhamid Zir, askeri müdahale yerine kendilerine silah verilmesi halinde, kendi yöntemleriyle Esad’ı devirebileceklerini ifade ederek, "Kendi kendimizi yönetme güç ve kapasitesine sahibiz" dedi.

Suriye'nin İdlib şehri çevresinde faaliyet gösteren muhalif grup Yusuf El Azma Tugayı'nın komutanı Enes Abdilhamid Zir, Suriye'ye muhtemel askeri müdahale ve Esad sonrası dönemi AA muhabirine değerlendirdi.

Yusuf El Azma Tugayı'nı, vatan müdafaası konusunda tek yürek olarak hareket etmek ve rejim düştükten sonra radikal grupların ortamın kontrolünü ele geçirmesini engellemek için kurduklarını belirten Zir, emrinde 9 bini silahlı 11 bin asker bulunduğunu söyledi.

Zir, Suriye'ye yapılacak askeri harekata "karşı" olduklarını ama rejimin insanlara karşı zulmü söz konusu olduğu için bir an önce gitmesini istediklerini söyledi. Daha önce de çok defa uluslararası topluma seslendiklerini dile getiren Zir, "Askeri müdahale yerine keşke bize silah verselerdi, Esad’ı biz kendi yöntemimizle devirirdik" dedi.

Yine de Esad yönetimine ait askeri hedeflerin vurulmasının kendileri için iyi olacağını belirten Zir, "Askeri noktalar vurulursa, biz de yavaş yavaş ilerleyip kontrolümüz dışında kalan şehirleri ele geçiririz" ifadelerini kullandı.

Silah yardımı alıp almadıkları yönündeki bir soru üzerine Zir, "Silah yardımı almıyoruz, gıda yardımı ise çok az geliyor ve yetmiyor. Elimizdeki silahlar Esad askerlerinin elinden aldığımız silahlar" şeklinde konuştu.

"KENDİMİZİ YÖNETME GÜCÜ VE KAPASİTESİNE SAHİBİZ"

Halihazırda İdlib'in yüzde 70'ini kontrol ettiklerini belirten Zir, Esad sonrası dönemle ilgili de şunları söyledi:

"Esad gittikten sonra her şeyin daha iyi olacağını düşünüyorum. Devlet yapılanması olsun, polis teşkilatları olsun, bu gibi konularda da birkaç ay sonra her şey normale döner. Zaten Esad’ın hüküm sürmediği birçok yerde insanlar yaşamlarını sürdürüyorlar. Kendi kendimizi yönetme güç ve kapasitesine sahibiz. Yeni bir rejime ihtiyaç doğar ve demokratik bir seçimle yeni devlet başkanı ve başbakanını seçebiliriz."

Olası bir müdahale durumunda Esad yönetiminin Türkiye'ye karşı tavrı konusunu da değerlendiren Zir, "Türkiye'nin hedef alınacağını düşünmüyorum. Kaldı ki Suriye'deki mazlum halka yardım eden, her zaman desteğini esirgemeyen tek ülke Tükiye, tek halk Türk halkı ve tek lider de Erdoğan'dır. Tükiye tarafının da hiçbir şekilde etkileneceğini sanmam çünkü bizim oraları da korumaya karşı stratejimiz hazır" diye konuştu.

Esad yönetimindeki askerlerin muhaliflerin safına geçmeye devam ettiklerini belirten Zir, sadece geçen 4 gün içerisinde Esad yönetimine bağlı 160 askerin muhaliflere katıldığını sözlerine ekledi.

“DÜNYA KİMYASAL SİLAH KULLANIMINA KARŞI DURMALI”

Öte yandan İngiltere Dışişleri Bakanı Hague, Suriye'deki kimyasal silahların kullanımına dünyanın karşı durması gerektiğini, bunu yapmanın yapmamaktan daha riskli olduğunu söyledi.

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, BBC 1 kanalında yayınlanan ve Andrew Marr'ın sunduğu programa katılarak, Suriye'ye ilişkin soruları yanıtladı.

İngiliz Bakan, "Dünyanın kimyasal silahların kullanımına karşı durması gerektiğine güçlü bir şekilde inanıyorum. Bunu yapmamanın riski, yapmaktan daha büyük. Bu, limitli, orantılı ve dikkatlice yapılmalı" dedi.

İngiliz Parlamentosu'nun Birleşik Krallık'ın Suriye'ye olası askeri müdahaleye katılmaması konusunda kararını verdiğini ifade eden Hague, muhalefetteki İşçi Partisi'ni ise bu konuda "fırsatçı" davranmakla suçladı.

Kamuoyunda olası askeri müdahalede yer alınmaması konusunda da çekinceler olduğunu bildiğini kaydeden Hague, şöyle konuştu:

"Irak'tan dersler çıkardığımızdan emin olun. Ortadoğu'da savaşların içine sürüklenmek istemiyoruz. Bu konu, kimyasal silahlarla ilgilidir ve Suriye'den daha büyük bir konudur. İngiliz Parlamentosu'ndaki oylamadan önce hem biz hem ABD, limitli ve orantılı bir tepki verilmesi gerektiğini konuşuyorduk."

William Hague Londra'da bu hafta Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) yetkilileriyle görüştüğünü anımsatarak, "Suriye'de iyi insanlar da var. Onlar olmazsa, siyasi bir çözüme ulaşılamaz" ifadesini kullandı.

Suriye'de siyasi geçiş süreci gerekli

Yüz binlerce insanın ölümü dikkate alındığında, gelecekte Beşşar Esad’ın başında olduğu bir Suriye'nin nasıl yönetileceğini kestiremediğini belirten Hague, Suriye'de siyasi bir geçiş sürecinin gerekliliğini vurguladı.

İngiltere Dışişleri Bakanı Hague yarın Londra'da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşecek. Hague, ABD'nin İngiliz Parlamentosu'nun aldığı kararın hayal kırıklığı yarattığını ifade ettiğini ancak karara saygı duyduğunu bildirdiğini sözlerine ekledi.

İngiltere Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası geçen hafta, "Suriye'ye askeri müdahaleyi de kapsayabilecek güçlü bir insani tepkinin verilmesi gerektiği" yönündeki hükümetin prensip önergesini, 272'ye karşı 285 oyla reddetmişti.