Uluslararası üne sahip İspanyol yargıç Baltasar Garzon'un öncülüğünde ekonomist, siyasetçi, profesör, gazeteci, sinemacı, din veya hukuk adamlarının da yer aldığı 49 kişilik bir grup, ekonomik krizle mücadele eden, siyasi ve toplumsal bir değişim yaşayan İspanya'da ''siyasi partilere alternatif sivil girişim'' başlattı.

Yayınlanan manifestoda, İspanya'nın son 5 yıldır yaşadığı ekonomik krizle, kazanılması için uzun yıllar mücadele ettiği sosyal haklarını kaybetmeye başladığı savunularak, ''gerçek demokrasi için'' İspanyol halkına daha katılımcı olması çağrısı yapıldı. Manifestoda, ''İspanya'da iktidardaki muhafazakar sağ görüşlü Halk Partisi'nin politikaları, AB'nin kemer sıkma politikalarıyla ilgili yaptırımları, ekonomiye yön veren piyasalar, bankalar ve spekülatörler, ekonomik ve siyasi yolsuzluklar, prestijini kaybeden adalet ve medya'' sert dille eleştirilerek, İspanyol toplumuna ''alternatif ve başka bir yol var'' mesajının verilmeye çalışıldığı görüldü. İspanya'da ''her geçen gün büyüyen aşırı sağ ve tepkisini artıran Katolik hiyerarşine'' karşı mücadele etmenin gerektiği savunulan manifestoda, toplumun ''gerçek, adalet, sivil haklar, demokrasi ve eşitlik taleplerini daha güçlü bir şekilde göstermesi'' istendi.

Manifestoda ayrıca, ''Artık Avrupa özründen bıktık'' denilerek, ''İspanya, refah ve sosyal haklarını kaybediyor. Ülkemizdeki sosyal ve kamu harcamaları AB'nin ilk 15 ülkesinin en düşük düzeyinde. Üretim faaliyetlerimizi yok eden veya siyasi egemenliğimizi büyük spekülatörlerin eline bırakan avroya bağlı kalmak istemiyoruz. Vatandaşların hizmetine olan bir proje istiyoruz'' ifadeleri kullanıldı.

Bu arada Madrid'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Garzon, yayınladıkları manifesto ile ilgili, ''Bu bir siyasi parti veya bir seçim listesi değil'' görüşünü sıkça dile getirerek, ''Sadece sivil bir hareket başlattık. Siyaset yapmak için çok farklı yollar vardır. Bu manifesto da onlardan biri. Bir şeyler yapmak, öneriler sunmak gerekiyor'' diye ekledi.

İspanya'da yargının bağımsızlığını kaybettiğini kaydeden Garzon, ''Adalet herkes için eşittir sözü bugün için bir ütopyadır'' şeklinde konuştu.

Yolsuzlukla ilgili bir soruşturmada yasadışı dinleme yaptığı gerekçesiyle 2012 yılında, Ulusal Mahkeme'deki görevinden 11 yıl uzaklaştırma cezası alan Garzon, konuşmasında, yolsuzlukla mücadeleye de sıkça değinerek, ''10 yıl süren bir yolsuzluk soruşturması olamaz. 10 yıl sonra uygulanan bir adalet, adalet değildir. Herkes, ekonomik ve siyasi yolsuzluklardan konuşuyor ama artık konuşmak yeterli değil. Toplum olarak hep birlikte yolsuzluklara karşı mücadele etmeliyiz'' dedi.

Öte yandan manifestonun hazırlanmasında Garzon ile öncü rol üstlenen, eski UNESCO Başkanı, İspanyol siyasetçi ve Zapatero hükümeti zamanında Medeniyetler İttifakı'nın önemli temsilcilerinden olan Federico Mayor Zaragoza da basın toplantısında, ''Artık toplumun sesini daha fazla yükseltme günü geldi. Ciddi tekliflere, ciddi ekonomist ve siyasetçilere ihtiyaç var. İspanya'da demokratik, siyasi, toplumsal, ekonomik bir kriz var. Demokrasinin değerleri yerini piyasaların değerlerine bırakmıştır'' şeklinde konuştu.

Manifestonun hazırlanmasındaki diğer bir önemli isim olan ekonomist Juan Torres Lopez de ''Önemli olan krizden ne zaman çıkacağımız değil, hangi şekilde çıkacağımızdır. Her geçen gün sosyal hakkını, maaşını kaybeden bir toplum olarak mı krizden çıkacağız?'' değerlendirmesinde bulundu.