Çin'de Neler Oluyor?
Çin 80'li yıllardan başlayarak çıkardığı yönetmeliklerle müslüman vatandaşların dini ve inanç özgürlüklerini koruyacak adımlar attı. Cami sayısı 30 yılda 10 kat arttarak 20 bini aştı. Din görevlisi 3 binden 28 bine ulaştı. Kurban ve ramazan bayramında resmi tatil uygulaması başlatıldı.


Çin 80'li yıllardan başlayarak çıkardığı yönetmeliklerle müslüman vatandaşların dini ve inanç özgürlüklerini koruyacak adımlar attı. Cami sayısı 30 yılda 10 kat arttarak 20 bini aştı. Din görevlisi 3 binden 28 bine ulaştı. Kurban ve ramazan bayramında resmi tatil uygulaması başlatıldı.

Türkiye'de her Ramazan ayında olduğu gibi “Çin'de Uygurlara baskı yapıldığı” yönündeki kampanyaya bu yıl da hız verildi. Kampanya boyunca ileri sürülen iddiaların yalan olduğu, “belge” diye gösterilen fotoğrafların düzmece-montaj olduğu anlaşıldı.

Biz yine de araştırdık. Çin kaynaklarımıza sorduk. Acaba son dönemde Uygurların yaşadığı Xinjiang Uygur Bölgesi'nde “baskılar arttı” dedirtebilecek bir gelişme var mı? Çin'in müslüman vatandaşlarına karşı politikalarında bir değişiklik oldu mu?

Bölgeden bir Çinli gazeteci ile bir Türk gazeteciye sorduk. “Sadece resmi kurumlarda ibadet merasimleri yasak. Bunun dışında bir yasak yok” dediler.
Laik bir ülkede, resmi kurumlarda ibadet merasimlerinin yasak olmasından daha doğal bir şey yok. Çin'de Uygurların ibadet özgürlüğü sınırlanmıyor. Tam tersine Çin hükümeti son yıllarda Uygurların yaşadığı bölgede özgürlükleri ve refahı yükseltme çabasına girişti.

CAMİ SAYISI 20 BİNİ AŞTI

Örneğin Çin Uluslararası Radyosu CRI'nin 2 Mart 2015'te yayınladığı habere göre Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ndeki cami sayısı son 30 yılda 10 kat artarak 20 bini aştı. Söz konusu dönemde din görevlisi sayısı 3 binden 28 bine yükseldi. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı (ÇHSDK) 12. Ulusal Komitesi 3. Toplantısı Sözcüsü Lü Xinhua, 2001 yılından bu yana bölge yönetiminin çok sayıda kişiyi, çalışmalarını sürdürmek üzere Mısır ve Pakistan'daki İslami enstitülere gönderdiğini söyledi. Sözcü, dini eserler, kitaplar ve diğer yayınların 1 milyonun üzerinde kopyasının Uygurca ve diğer dillerde basıldığını belirtti.

BAYRAMLARDA MÜSLÜMANLARA TATİL

Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi hükümeti, 2012 yılında Uygurlara ve diğer dokuz etnik gruba, Kurban ve Ramazan bayramlarında resmi tatil uygulaması başlattı. 10 etnik gruptan olanlar, Kurban Bayramı'nda üç günlük tatil yaparken, diğer etnik gruplardan olanlar bir günlük tatil yapıyor.
Yine helal gıda tüketen etnik grupların yasal hak ve çıkarlarını korumak için Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, "Helal Gıda Yönetmeliği" çıkardı. Ölülerini yakma geleneğinin yaygın olduğu ülkede, Müslümanların ölülerini defnetme adetine de saygı gösteriliyor.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Halk Meclisi Daimi Komitesi ve hükümet, 1980'li yıllarda çıkardığı yönetmeliklerle dini mekanların, dini faaliyetlerin, dini görevlilerin ve dini işlerin idaresini yeniden düzenledi. Bu düzenlemelerde “Müslüman vatandaşların dini ve inanç özgürlüklerinin korunması ile din ve siyaset işlerinin ayrılması ilkeleri temelinde, Xinjiang'da İslam'ın sağlıklı gelişmesi” hedeflendi.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.

ATLANTİK'LE UYUM İÇİNDELER!

Türkiye'de yürütülen Çin karşıtı propaganda, Atlantik'ten yankılandı!

Batı'nın ideolojik savaş makinesi The Economist dergisi, 27 Haziran-3 Temmuz sayısında yer alan çeşitli yazılarla bir paket halinde aynı propagandayı yaptı. Yazılarda, “Çin yönetiminin terörden Uygur müslümaları sorumlu tuttuğu”, bu nedenle baskıyı artırdığı öne sürüldü.

Tersine, Çin yönetimi, terörün dışardan beslendiğinin farkında! Terörün tırmanışa geçtiği son birkaç yıldır Çin hükümeti Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde terör örgütlerine yataklık eden işsizliği ve yoksulluğu gidermek için adeta savaş açtı.

The Economist dergisinin, çoğunluğu oluşturan egemen “Han” milliyeti ile Uygurlar arasındaki fırsat eşitsizliklerini vurgulaması da dikkat çekici. Bunda bir gerçeklik payı var. Ancak eşitsizlik, Çin'de doğa koşullarının elverişsiz olduğu batı bölgeleriyle gelişmiş doğu bölgeleri arasında da bulunuyor. Çin hükümeti bu sorunu gidermek için de kolları sıvamış durumda.

ABD'nin Pasifik'te Çin'i kuşatma planını hatırlayalım. O merkezlerden yürütülen kampanyalar, ne yazık ki Türkiye'de ciddiyet beklenen kurumlarda bile itibar görüyor. Bakalım Dışişleri Bakanlığı, Çin'in bir cümlelik “İddialarınıza kaynak gösterin” tepkisine ne yanıt verecek!

Kaynak: Ulusal Kanal